ÖLÜM TACİRLERİ

ÖLÜM TACİRLERİ

Türkiye Komünist Partisi Merkez Organı ATILIM

5 Haziran 2015 HDP Amed seçim mitingi bombalaması…

20 Temmuz 2015 Suruç Katliamı…

22 Temmuz 2015’de iki polisin Urfa’da uyurken evlerinde öldürülmeleri…

10 Ekim 2015 Ankara Katliamı…

Bu olayları tüm Türkiye kamuoyu birlikte yaşadı, en azından şahit oldu.

7 Haziran 2015 Genel Seçimleri, 5 Haziran Amed Mitingi bombalaması ile terörize edilmeye çalışıldı.

Olmadı… Beceremediler…

7 Haziran 2015 seçimlerinde seçmen AKP-Saray Diktatörlüğüne HAYIR dedi!

20 Temmuz Suruç ve 10 Ekim Ankara Katliamları ile 1 Kasım seçimlerine hazırlandı burjuvazi…

22 Temmuz’da iki polis memurunun öldürülüp suçun PKK’ye yıkılmaya çalışılması kısa zamanda aydınlandı. Olay devletin gizli bir senaryosu idi. Ölen polisler Cemaat mensubu idi, kolayca gözden çıkarılabilirlerdi, kaos yaratmak ve devletin saldırılarına gerekçe yaratmak için feda edilmişlerdi.

Dikkat edin… Egemen güçler köşeye sıkışınca vahşi bir devlet terörüne baş vuruyorlar. Bunların ağızlarından düşürmedikleri “demokrasi” sözcüğü sadece dudaklarında. Kalplerinde, kanlarında dolaşan kan kirli bir irin gibidir. Bunlar insanlıktan nasibini almamış yaratıklardır.

Olayları geliştire geliştire, 1 Kasım 2015 Darbesi sonrası düzenlerini korumak ve devlete tek başına egemen olmak için 15 Temmuz 2016’ya kadar yaşanan süreci örgütlediler. Çok kan döktüler, yalan söylediler, kendi insanlarını dahi feda ettiler.

OHAL gücüne dayanarak Saray’dan fetva gibi KHK’lar çıkardılar. Ne göstermelik TBMM’leri kaldı ne de yasaları. Hepsini ezip yok saydılar. En son 16 Nisan 2017 Anayasa Referandumu’nu da manipüle ederek rahatlayacaklarını sandılar.

Bu hiç mümkün olabilir mi?

Bu ülkede Nuriye’ler, Semih’ler, Acun’lar, Veli’ler olduğu sürece…

İşçi sınıfı var olduğu ve iş gücü sömürüsü sürdüğü sürece…

Bu ölüm tacirleri hiç rahat edebilirler mi?

Boşuna söylenmemiş şu söz: “Burjuvazi kendi döktüğü kanda boğulacaktır!”

Böyle biline…