1 MAYIS 2017 HAZIRLIKLARI AKSATILMADAN YÜRÜTÜLMELİDİR!

Türkiye Komünist Partisi Merkez Komitesi’nin 1 Nisan 2017 Tarihli Bildirisi

1 MAYIS 2017 HAZIRLIKLARI AKSATILMADAN YÜRÜTÜLMELİDİR!

İşçi sınıfımız, ezilen, sömürülen, yoksul emekçi halklarımız bu yıl 1 Mayıs Birlik, Mücadele ve Dayanışma Günü’nü karmaşık toplumsal koşullarda karşılıyor. AKP-SARAY iktidarı, diktatörlük rejimini daha da kurumsallaştırmak ve gericileştirmek için sözde bir Halk Oylaması düzenliyor.

Bir yanda Cumhurbaşkanı, Başbakanı, Bakanları ile devletin tüm maddi ve manevi olanaklarını kullanan faşist diktatörlüğün daha da kurumsallaşması için çalışan bir taraf; diğer yanda ise baskı, terör, yasaklar, tutuklamalar ile olanaksız koşullar altında, faşizme, gericiliğe, sömürüye, baskıya direnen bir taraf. İki hafta sonra Halk Oylaması gerçekleşecek. AKP-SARAY Rejimi kaybedecek ancak bunu açıklaması mümkün olamayacağından dolayı resmen kazanmış gösterilecek. Partimiz ‘Halk Oylaması Kampanyası’ sürecindeki nabzın bu sonucu doğuracağını tespit etmiştir.

Bu noktada 1 Mayıs hazırlıklarının önemi nedir? Halk Oylaması ile 1 Mayıs’ın bağıntısı ne olabilir? Bugün AKP-SARAY Rejimine muhalif güçlerin bu rejimin planlarına HAYIR deme iradesi oluşmuştur, ancak bu iradeyi devletin zorbalıkları ve kalpazanlıkları karşısında sonuna kadar savunacak, direnecek ve devletin kurduğu tuzakları yerle bir edecek irade henüz oluşmamıştır. Bu iradenin ölçüsü 1 Mayıs’tır, Türkiye işçi sınıfının örgütlülüğüdür, mücadele yöntemleri ve kararlılığıdır. 1 Mayıs bu nedenle bir gösterge olarak çok önemlidir.

Partimiz, 1980 askersel faşist diktatörlüğünün en temel amacının bu ülkede neo-liberal sömürü sistemini geliştirmek amacıyla işçi sınıfının sosyalizm mücadelesini kırmak olduğunu 12 Eylül 1980 gününden beri söyleyegeldi. Türkiye işçi sınıfı, T.Maden-İş sendikası öncülüğünde ülke çapında yaygın grevler yoluyla 24 Ocak 1980 ekonomik kararlarına, bu neo-liberal sömürü düzeninin ikame edilmesine direnirken egemen sınıfların faşist darbesi gerçekleşti. Faşizm, ülkemizde sınıf ve kitle sendikacılığını, devrimci gençlik hareketini, ilerici kadın hareketini, demokratik köylü hareketini, ilerici aydın hareketini ve en sonunda işçi sınıfının politik örgütlenmesini yenilgiye uğratmaya çalıştı. Burjuvazi amacına ulaşamadı, başta partimiz olmak üzere sınıf mücadelesi en ağır baskı ve en derin illegal koşullarda sürdü. Sonuç alamayan burjuvazi, kendi başaramadığını “yöneticileri” eliyle başta partimiz olmak üzere tüm kitlesel devrimci örgütlenmeleri tasfiye ettirerek yaptırttı. Bu aşamadan sonra ülkemiz işçi sınıfı hareketinin mücadelesi ciddi yaralar aldı.

Partimiz bütün bu olumsuz gelişmelerin sorumluluğunu üstleniyor ve yeniden örgütlenerek, sınıf içinde kök salarak, sınıf mücadelesinin muhakkak başarıya ulaşacağına olan inancını yineliyor. Bugün eğer, başta DİSK olmak üzere sendikalar 1 Mayıs konusunda bu denli edilgen davranıyorlarsa, bugün 01 Nisan olmasına karşın halen dört hafta sonraki 1 Mayıs için bir girişim ve hazırlık yapılmıyorsa, bu sınıf hareketi içinde ciddi sorunların varlığının belgesidir. Bu edilgenlik yıllardır sürmektedir ve aşılmak zorundadır.

Türkiye Komünist Partisi, 1 Mayıs’ların ülkemizde bütün bir yıl yürütülen sınıf mücadelelerinin bir tepe noktası olduğu görüşündedir. Türkiye işçi sınıfı 1 Mayıs’larda yine Birlik, Mücadele ve Dayanışma içinde bütün bir yılın bilançosunu ve elde ettiği yeni mevziilerin kutlamasını yapabilmelidir. Bizim geleneğimizde bu olgu vardır. Ne 16 Nisan Halk Oylaması, ne de başka toplumsal ve siyasi gelişmeler işçi sınıfının asli mücadelesinin ertelenmesi için bir gerekçe teşkil edemez. Bu ülkede olan bütün toplumsal mücadeleler işçi sınıfının mücadelesinin bir parçasıdır. İşçi sınıfının sendikal örgütleri bir yandan Halk Oylaması çalışmaları yürütürken aynı zamanda 1 Mayıs hazırlıklarını ve onun propagandasını da birlikte yürütebilme yeteneğine sahip olabilmelidirler. Dolayısıyla 1 Mayıs izinleri ve programları 16 Nisan Halk Oylamasından bağımsız yapılmalı, devlet izin vermezse halk oylamasına yönelik sınıf içinde yürütülen çalışmalarda propaganda edilmeli ve tepki örgütlenmelidir. 1 Mayıs’ın ön günlerinde 29 Nisan Cumartesi ve 30 Nisan Pazar günleri, mahallelerde, semtlerde 1 MAYIS İŞÇİ BAYRAMI KUTLAMALARI mümkünse FESTİVALLERİ örgütlenmelidir. Ayrımsız tüm sendikaların, derneklerin, girişimlerin ve HAYIR kampanyalarını yürütenlerin sınıfsal temelde bir araya geleceği platformlar yaratalım.

Türkiye proletaryası, saflarındaymış gibi gözükerek sınıf savaşının gelişmesine köstek olan, oportünizmin batağına sürüklenmiş ve işçi sınıfı mücadelesinden önce burjuvazinin amaçlarına bilerek ya da bilmeyerek alet olan hainlerden hesap sorabilecek günlere ulaşacaktır. Türkiye Komünist Partisi, kendi yetersizliklerinin ve sorumluluklarının da farkında olarak, bu sorunları aşma konusunda üzerine düşen tüm sorumlulukları yerine getirecek kararlılıktadır. Bu bilinç ile 16 Nisan Halk Oylaması Kampanyası sürecinde 1 Mayıs’a hazırlanalım. İşçi yatağı semtlerde, fabrikalarda, tersanelerde, işyerlerinde hazırlık çalışmaları yapalım. DİSK ve KESK yönetimlerini, işkolu sendikalarını, meslek odalarını, demokratik kitle örgütlerini 1 Mayıs Hazırlık Komitesi olarak gün geçirmeden eylem ve etkinlik planlarını açıklamaya çağırıyoruz.

1 MAYIS, 1 MAYIS İLK DİLEĞİMİZ,

YAŞATACAK SENİ TUNÇ BİLEĞİMİZ!

Türkiye Komünist Partisi
Merkez Komitesi
1 Nisan 2017