97. Savaş Yılımız

97. Savaş Yılımız

Türkiye Komünist Partisi Merkez Organı ATILIM

Partimiz 97.yaşını doldururken ülke yeni gelişmelere gebe. Diktatörlük koşullarında, OHAL altında, KHK’lar ile yönetilen bir ülkeden söz ediyoruz. Kemerleri sık sık bir yere kadar. Düşünmeyi, konuşmayı yasakla bir yere kadar. İnsan haklarını yok say bir yere kadar. Bu düğüm bir yerde kopacak.

Bugün yaşadığımız gerileme ve durgunluk bir süre sonra yerini canlanmaya ve mücadelenin yeniden yükselmesine bırakacak. Bu kesin… Partimiz bu sürecin gelişmesinde küçümsenemeyecek rol üstlenmiş vaziyette. Toplumun tüm damarlarında güç ve olanaklarımız ölçüsünde çalışmalarını sürdürüyor. Sessiz çoğunluğun önce direnen sonra da ayaklanan bir çoğunluğa dönüşmesi yönünde ciddi çalışmalar yürütüyor.

Mağma tabakası birikiyor, ısınıyor, kendine yol arıyor ve bir volkanın patlaması misali lavlar bir anda tüm ülkenin kaderini değiştirecek. Partimiz bu volkanı körükleyen ana güçlerden biridir.

Partimiz 97 yıllık savaş tarihinde ateşi ve ihaneti de gördü. Burjuvazi, kurulalı beri partimizi ana düşmanı olarak bellemiştir. Türkiye’de bunun ikinci bir örneği yoktur. Partimizi taklitlerinden ayıran özelliklerden biri Marksizm - Leninizm’in öğretisine ve ilkelerine bağlılıksa, diğeri de budur.

TKP’nin savaş erleri, militanları, kadroları bu gerçeği bilerek hareket ediyorlar. Kimse bizlere altın tepside sunulacak bir sonuç vaat etmiyor. Varolan kapitalist burjuva cumhuriyeti çerçevesinde ‘kazanım korumak’ veya ‘karşı-devrimden’ söz etmek hiç adetimiz değil. Çünkü biz kurulduğu günden beri bu cumhuriyetin burjuva ve kapitalist sınıfsal karakterini tarif eden, ve de onu yıkmak için yola koyulan Mustafa Suphi ve yoldaşlarının takipçileriyiz. Şairin dediği gibi “…Bir çelik aynadır gözlerimiz, Onbeşler’in resmini görmek isteyenlere…”