Anayasa Referandumu Sonucu Geçersizdir! Gerçekte Kazanan HAYIR Olmuştur!

Türkiye Komünist Partisi Merkez Komitesi’nin 16 Nisan 2017 Tarihli Açıklaması

Anayasa Referandumu Sonucu Geçersizdir! Gerçekte Kazanan HAYIR Olmuştur!

16 Nisan 2017, Pazar günü gerçekleştirilen Anayasa değişikliğine yönelik Halk Oylaması Türkiye halklarının iradesini yansıtmamaktadır. Tüm AKP-SARAY Rejimi karşıtları ve HAYIR Kampanyası yürüten güçler, HAYIR oyu veren tüm seçmenler oylarına sahip çıkarak resmi olarak açıklanan, çarpıtılan oylama sonuçlarını tanımama hakkına sahiptir. Tanımamalıdır.

Türkiye Komünist Partisi 16 Nisan 2017 Halk Oylamasını GAYRIMEŞRU ilan ediyor ve başta Türkiye işçi sınıfının devrimci hareketi olmak üzere, Kürt demokrasi ve özgürlük hareketini, devrimci gençlik, kadın hareketlerini, sendikaları, demokratik çevre hareketlerini, mahalle ve semt meclislerini, demokratik meslek odaları ve kitle örgütlerini her alanda tepkilerini dile getirmeye, direnmeye çağırıyor.

TKP, Meclis’te temsil edilen HDP ve CHP’yi tüm yasal haklarını kullanarak ilçe, il ve YSK nezdinde girişimlerde bulunmalarını, tek tek tüm oyların elden geçirilmesini gerçekleştirmelerini zorunlu görmektedir. Sandık kurullarından gelen rapor ve itirazların ilçe ve il seçim kurulları tarafından dikkate alınıp alınmadığını, alındıysa YSK’ya iletilip iletilmediğini denetlemelidirler.

Tüm bu olumsuzluklara ve açıklanan resmi sonuçlara karşın KAZANAN HAYIR OLMUŞTUR. Manipülasyonlar ve çarpıtmalar ile açıklanan “evet” sonucu AKP-SARAY Rejimi için bir yenilgidir. Bunu kendileri bizden daha iyi biliyorlar.

Erdoğan kibirli edasıyla “Atı alan Üsküdar’ı geçti” diyor. Gerçek oylara dayanmayan bir sonuç “zafer” olarak ilan edilemez. Bu ifadeyi kendisine hatırlatacağımız günler gelecektir ve devrimci güçlerin mücadelesi bu sonucu belirleyecektir.

Bu sonuç nasıl alınmıştır?

  1. AKP ve SARAY, devletin uçak, helikopter, araç, kadro ve maddi kaynak anlamında bütün olanaklarını kullanmıştır.
  2. Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Bakanlar günde birden fazla miting ile halkı baskı altına almışlardır.
  3. Varolan Anayasaya göre tarafsız olması gereken Cumhurbaşkanı Referandum kampanyasını bizzat ve en ateşli taraftar olarak yürütmüştür.
  4. Tüm Gazete ve TV’ler, etkin internet siteleri AKP-SARAY için çalışmıştır.
  5. Belediyeler AKP-SARAY kampanyasına hizmet etmiştir.
  6. TV’ler, demokratik basın ve internet siteleri kapatılmıştır. Demokratik yazarlar tutuklanmıştır.
  7. HDP ve DBP’nin yüze yakın belediyesi hukuksuzca görevden alınmış, devlet tarafından kayyum atanmış ve belediyelere MHP’li, HÜDA-PAR’lı, AKP’li kadrolar yerleştirilerek halka “evet” için baskı uygulanmış, HAYIR çalışmaları engellenmiş, HDP’li sandık görevlileri tutuklanarak ve gözaltına alınarak çalışmaları aksatmışlardır. Halka kayyum belediyelerinin maddi ve iş vaatleri ile baskı uygulanmıştır.
  8. 10.000’i aşkın aktif devrimci, demokrat, yurtsever kadro tutuklanmıştır.
  9. Kürdistan’da Ordu, Özel Harekat ve Polis güçleri öncesi ve oy kullanma sürecinde AKP-SARAY için çalışmıştır. HDP sandık görevlileri çok sandıkta sandık başlarına yaklaştırılmamıştır.
  10. YSK, kanunları çiğneyerek AKP-SARAY için ilçe ve sandık kurulu mühürü olmayan zarf ve sandık kurulu mühürü olmayan oy pusulalarını ve de ayrıca “evet” mühürü basılı seçmen pusulalarını kabul etmiştir. “Evet” mühürü kullanılması kendi başına yasalara aykırı bir uygulamadır.
  11. Tüm sandıklarda ama özellikle Anadolu ve Kürdistan’da sandık görevlilerinin oran olarak çoğunluğu devlet memurlarından seçilmiştir. Devlet memurlarına usülsüzlükler karşısında işlerini kaybetme karşılığında görmezden gelmeleri yönünde baskı uygulanmıştır.

Yurttaşlar, bu sonuç AKP-SARAY Rejimi için “zafer” midir?

Kesinlikle HAYIR! Tüm çarpıtma ve manipülasyonlara karşın “evet” oylarının yüzde ellinin biraz üstünde çıkartılması ve hayır oylarının yüzde elliye yaklaşması bir “zafer” değildir. Halkların yarısı Cumhurbaşkanı’na istediği yetkileri vermemiştir. Bu Cumhurbaşkanı bu şekilde bu ülkeyi yönetemez.

Hayır olan sonuç bizzat Erdoğan’ın eşitsiz mücadelesi ile “evet” olarak açıklanmış olsa dahi AKP en az yüzde 10 oy kaybetmiştir.

Türkiye halkları, çarpıtılmış halk oylaması sonuçları ile toplumsal olarak direniş mesajı almıştır. Tüm devrimci ve demokratik güçler parlamento içi ve dışı tüm olanakları değerlendirerek, bugüne kadar yaşanan süreçlerden sonuçlar çıkararak, ayrılık noktalarını öne çıkarmadan asgari müştereklerde birlikte hareket ederek güçlerini AKP-SARAY Rejimine karşı direniş ve mücadele ruhuyla birleştirmelidir.

Komünistler, Sosyalistler, Devrimciler;

16 Nisan 2017 Halk Oylaması bir kez daha göstermiştir ki, ülkede değişim ve devrim yeteneğine sahip tek sınıf işçi sınıfıdır. İşçi sınıfının, ezilen emekçi halkların ve yoksulların iradeleri belirleyicidir. Genel devrimci, demokratik, popülist yöntemlerle, salt eylemlilikler ve kampanyalarla burjuvazinin barbar iktidarını sarsmak, yıkma yönünde mesafe kaydetmek olanaksızdır.

İşçi sınıfının örgütleri, başta öncü politik örgütü Türkiye Komünist Partisi, işçi sınıfı, ezilen emekçi halklar ve yoksullara AKP-SARAY Rejimimin tüm maddi olanakları, baskı ve manipülasyonları ile etkisi altına aldığı işçi ve emekçileri ona rağmen gerekli bilinci taşıyamaz, sınıf içinde kök salamaz ve yığınların mücadelelerine önderlik edemezse, devrimci direnişin örülmesi, tüm devrimci ve demokratik güçlerin eylem birliğinin sağlanması mümkün değildir.

TKP, ÖDP, EMEP, HALKEVLERİ, HALK CEPHESİ ve sosyalist, devrimci güçler, HDP, CHP ile yüzde 60 MHP seçmeni ve önemli oran olan yüzde 10 AKP seçmeni ile resmiyette yüzde 50’ye yaklaşan, gerçekte toplam yüzde 60’lık bir muhalif güç yaratılmıştır. Bu yüzde 60 kitle üzerinde çalışılması ve daha da genişletilmesi gerekir. Burjuva partilerin milliyetçi ve dinci gericilik etkisi altında olan işçi, emekçi ve yoksullar bu çalışmada dikkat verilmesi gereken kitledir.

Burjuva partilerinin ve rejimin etkisinde olan işçi, emekçi ve yoksulların bu etkiden kurtarılması, ancak ve ancak sınıf güçlerinin üretim birimlerinde ve sınıfın yerleşim alanlarında örgütlenmesi ile mümkündür. Sınıfsal çıkarlar sunni olarak oluşmuş olan siyasi görüş ayrılıklarının üzerinde birleştirici unsudur.

Yoldaşlar, TKP’nin dostları;

16 Nisan 2017 Halk Oylaması sonucunu tersine çevirmek, haksızlıklar karşısında öfkelenmek yerine, örgütlü mücadelemizi işçi sınıfının içinde, köklerimizi daha da geliştirerek ve sınıf içinde çelik kadro çekirdekleri oluşturarak partimizin örgütlülüğünü ve politik etkisinin artırılmasını sağlayarak olanaklıdır.

Fabrika ve işçi yatağı semtlerde parti hücrelerinin, mahalle, semt ve ilçelerde parti örgütlerinin, devrimci gençlik ve kadınlar içinde TKP örgütlenmelerinin geliştirilmesinin başka hiç bir çalışma ile yer değiştirilemeyeceğini ve tüm dikkatlerimizi partinin sınıf içinde örgütlenmesine vermemiz gerektiğini bir kez daha gördük.

Bir yandan yalan, hırsızlık, çarpıtma ve manipülasyonla, devletin kurumlarını da alet ederek AKP-SARAY Rejimi’nin ilan ettiği PİRUS ZAFERİ’ne karşı sonuna kadar tüm olanaklarımız, ilişkilerimiz ve temsil edildiğimiz alanlarda güçlerimizi değerlendirerek mücadele edeceğiz, diğer yandan HAYIR oyu verenlerin DİRENİŞ’ini her alanda örgütleyeceğiz ve ama en önemlisi Türkiye Komünist Partisi’nin çelik gibi örgütlü yapısını daha da geliştireceğiz.

16 Nisan 2017 Halk Oylaması bir kez daha göstermiştir ki, burjuvazi ile mücadele keskin bir sınıf mücadelesidir ve burjuva iktidarı yıkılıp, tüm kurum ve kuruluşları dağıtılmadan, proletaryanın iktidarı kurulmadan nihai sonuç alınamaz.

TKP bu Halk Oylaması’nın sonucunu HAYIR olarak ilan ediyor. Yönetenleri yönetemez durumuna getirmek, ve yönetilenleri yönetilmek istemez durumuna getirmek için tüm olanaklarını seferber ederek AKP-SARAY Rejimini, burjuva devletini, manipülasyonlar ile elde ettikleri sonuç için pişman edecektir.

  • Yaşasın işçi sınıfının örgütlü mücadelesi!
  • Yaşasın Türkiye halklarının birleşik mücadelesi!
  • Yaşasın Kürt halkının özgürlük direnişi!
  • Yaşasın devrimci güçlerin eylem birliği!
  • Yaşasın Türkiye Komünist Partisi!

Türkiye Komünist Partisi
Merkez Komitesi
16 Nisan 2017