DEVLET İÇİ DENGELER

DEVLET İÇİ DENGELER

Türkiye Komünist Partisi Merkez Organı ATILIM

Türkiye Cumhuriyeti Devleti belirli bir doktrin temelinde kurulmuştur ve bugüne dek bu doktrinin içerdiği temel konularda tavizsiz olmuştur. Anti-komünizm, Türk milliyetçiliği ve sunni İslam bu ilkelerin temelini oluşturur.

Bu nedenledir ki Dersim Katliamı gerçekleşmiştir, Aleviler, Süryaniler, Ezidiler ezilmiştir, Kürtler asimile olmayınca imha edilmiştir ve binlerce devrimci ve komünist cumhuriyet tarihi boyunca katledilmiş, partileri, partimiz yasaklanmıştır.

Yetmez, kendi içlerinde de hesaplaşmaları bitmemiş ve kendi Başbakanları Adnan Menderes’i idam ettirecek, bir deyişe göre Turgut Özal’ı zehirleyecek icraatlar gerçekleştirmişlerdir. Bunun dışında hesaplaşmalar sonucu suikaste uğrayan paşalar, bürokratlar, politikacılar vb.’lerini sıralamaya kalksak sayfalar yetmez.

Arkasına ABD’yi alan Fethullah bu dengeleri değiştirmek istedi deniyor. Devlete müdahale edip ele geçirmeye çalıştığı yazılıp çiziliyor. Evet, klasik, statükocu devlet güçleri içinde bir değişiklik müdahalesine yönelmiş olabilir. Ancak başta saydığımız devletin üzerine oturduğu üç temel ilkede hiç farklı bir yaklaşım sergiledi mi? Hayır!

Erdoğan da Fethullah ile işbirliği döneminde üç konuda kendileri açısından sulandırmalar yapmaya çalıştı. Aslında kendi komünistini, kendi alevisini ve kendi kürdünü yaratmayı hedefliyordu. Sadece nüans farkı vardı. İzin vermediler. Olmadı! Ergenekoncular ile işbirliğine girerek paçasını kurtardı. Ancak bu statükocu güçler Erdoğan’a uzun süre istediği alan sunmayacak. Bunu kendisi de bildiğinden son zamanlarda yine üç konuyu kurcalamaya başladı.

Önümüzdeki süreç devlet içi dengelerin birileri tarafından kurcalanacağı ve bunun sonucunda baskıların ve terörün daha da artacağı günlere işaret ediyor. Onun için komünistler devlet içi dengeler ile değil devletin kendisini hedef alıp proletaryanın devletini kurmak için çaba harcıyor.