İŞÇİNİN, EMEKÇİNİN GÜCÜNÜ PATRONLARA GÖSTERELİM! SARAY’DA OTURAN HARAMİLERE YETER ARTIK DİYELİM! YAŞASIN 1 MAYIS!

Türkiye Komünist Partisi Merkez Komitesi’nin 5 Nisan 2018 Tarihli 1 MAYIS Çağrısı

İŞÇİNİN, EMEKÇİNİN GÜCÜNÜ PATRONLARA GÖSTERELİM! SARAY’DA OTURAN HARAMİLERE YETER ARTIK DİYELİM! YAŞASIN 1 MAYIS!

1 Mayıs

İşçiler, Emekçiler, İşsizler, Emekliler, Köylüler;
Kadınlar, Gençler, Aydınlar, Yurtsever Devrimci Askerler;
Türk, Kürt, Arap, Laz, Çerkes, Gürcü, Bulgaristanlı, Ermeni, Arnavut, Boşnak Yurttaşlar;
Alevi, Sünni, Rum, Ermeni Ortodoks ve Katolik, Süryani Nasturi, Musevi, Caferi Yurttaşlar;
Emekten, Barıştan, Özgürlükten, Demokrasiden Yana Tüm Yurttaşlarımız!

Ülkemiz 2018 yılının 1 Mayıs’ını ekonomik ve politik anlamda olağanüstü koşullarda karşılıyor. İktidarın ilan ettiği OHAL bunun itirafıdır. Toplumun her alanında bir çöküş söz konusu. Bu çöküş MHP-AKP-SARAY Rejimini daha da saldırganlaştırıyor. Ülke içinde faşist baskı, terör ve yasaklar artarken, ülke dışında saldırgan, işgalci, savaşçı ve sömürgeci politikalar yaşama geçiriliyor. İşçi, emekçi ve yoksullar demagoji ve baskı ile hizaya getirilmeye çalışılıyor. Suskun kalmaları ve Rejim’in uğursuz icraatlarına tepkisiz kalmaları hedefleniyor. Türkiye Kürdistan’ında 2015 yılından beri estirdikleri, terör, imha ve zorunlu göç uygulamaları yoluyla bölgenin demografisini değiştirme amaçları da tepkisizliği örgütlemek için başvurdukları yöntemlerdir.

İşsizliğin arttığı, kamu bütçelerinin iflas ettiği, iç ve dış borçlanmanın aşırı yükseldiği, cari açığın kontrol dışına çıktığı, döviz kurlarının alıp başını yürüdüğü ve TL’nin her gün daha fazla değer kaybettiği koşullarda, bu ekonomik göstergelerin sonuçları, hayat pahalılığı, zamlar, sosyal hakların kısıtlanması, maaş zamlarının reddedilmesi gibi somut etkilerle işçi, emekçi ve yoksullarımızı vuruyor.

Yurt dışından, Katar ve benzeri ülkelerden borç alınarak, kendilerinin gasb ettikleri komisyonlarından bir kısmını ülkeye sokmak zorunda kalarak, kalan az sayıda KİT’lerin satışı ile, devlet olarak yapılan kanun dışı ticaretler ile ekonomi çarkını aksatmamaya ve olumsuz sonuçlarının halka yansımasını engellemeye çalıştılar. Neki, sanayileşme ve üretimde karşılığı olmayan hiç bir kaynak istikrarlı bir ekonomik yapı sağlamaz. Ekonomik kriz de politik krizlerin habercisidir.

MHP-AKP-SARAY Rejimi bu gidişatı durduramayacak. Her gün ömrünü biraz daha uzatmaya çalışsa da, bir yere gelindiğinde duvara dayanacaklar. Afrin işgali ile içeride belirli bir rahatlama sağlamaya çalışıyorlar. Ancak umduklarını bulamayacaklar. Bu yetmeyince yeni sürprizlerle karşımıza çıkarak uzatmalara uzatma katmaya çalışacaklar.

Ancak, tüm bu çabaları onları kurtarmayacak. Yaklaşık iki yıldır OHAL altında ülkeyi idare etmeye çalışmaları zaaflarının, güçsüzlüklerinin, kırılganlıklarının işaretidir. Fakat onlar kendi kararlarıyla iktidarı terketmeyecekler. Bugün hala bu ülkeyi yönetmekte direniyorlar. İşçi sınıfı ve emekçi halklar ise henüz bu rejime son verecek hamleyi gerçekleştiremedi. Ekonomik ve politik krizin daha derinleşmesi, önümüzdeki dönemde sınıf savaşımının keskinleşeceği ve yükseleceği süreçlerin habercisidir. İşçi sınıfı ve yoksul emekçilerin hesap sormak ve haklarını elde etmek için ayağa kalkacağı günler yakındır.

2018 yılının 1 Mayıs’ını bu çerçevede değerlendirip, ülke düzeyinde milyonların katılımı ile İŞÇİ SINIFI’NIN  BİRLİK - MÜCADELE - DAYANIŞMA mesajını gür serimizle, dik duruşumuzla, kararlılıkla, dosta düşmana göstermeliyiz. Nasıl ki Kürt halkı tüm terör, imha ve zorunlu göç politikalarına rağmen rejime boyun eğmedi ve dik durduysa, Türkiye işçi sınıfı ve emekçiler de aynı dik duruşu göstererek rejime boyun eğmeyecektir.

2018 NEWROZ’unda Amed’den, Edirne’ye kadar milyonların katıldığı ve Türkiye işçi sınıfının devrimci güçlerinin de yoğun katılım gösterdiği etkinlikler, Türk, Kürt ve tüm uluslardan işçi, emekçilerin yığınsal olarak katıldığı 2018 1 MAYIS  etkinlik, eylemlilik ve kutlamaları ile bir üst aşamaya yükselecektir.

İşçi sınıfının  ekonomik ve sosyal mücadelesinin yükseltilmesinde en önemli kanallardan bir tanesi işçilerin sendikal birliğinin sağlanmasıdır. Burjuvazinin en fazla korktuğu etmenlerden başında sendikal birlik anlayışı gelmektedir. Onun için, sendikalarımız ile 1 Mayıs saflarında yerimizi almalıyız. Sendikal Birliği zedeleyecek her tür girişim ve provokasyona karşı, tüm iş kolu sendikalarına mensup işçi kardeşlerimizi, sendikal pankartları ve istemleri ile fabrikalardan, işçi yatağı mahallelerden çıkarak 1 Mayıs yürüyüş ve mitinglerine katılmaya çağırıyoruz.

Sınıf temelli mücadele, dil, din, milliyet ayrılıklarını aşan ortak bir mücadeledir. Tüm Türkiye halklarının kurtuluşu sınıfsal mücadele yoluyla gerçekleşecektir. Siyasi parti mensubiyetine, hangi partiye oy verdiğine bakmadan, işçi ve emekçi olmanın ortak paydası ile mümkün olan en geniş sayıda işçi ve emekçi kardeşimizi 1 MAYIS yürüyüş ve mitinglerine katılmaya çağırıyoruz.

  • Yaşasın İşçi Sınıfının Birliği!
  • Yaşasın Türk, Kürt Ve Diğer Uluslardan Halkalın Ortak Mücadelesi!
  • Yaşasın Türkiye İşçi Sınıfı!
  • Yaşasın İşçi Sınıfının Uluslararası Dayanışması!
  • Yaşasın 1 Mayıs! İşçi Sınıfının BİRLİK - MÜCADELE - DAYANIŞMA Günü!

Türkiye Komünist Partisi
Merkez Komitesi
5 Nisan 2018