KOLLEKTİF YÖNETİM VE LİDERLİK

KOLLEKTİF YÖNETİM VE LİDERLİK

Kollektif yönetim, birlikte oluşturulan ortak iradeyi yaşama aktaran bir mekanizmadır. Ortak iradeye dayalı kollektif yönetim anlayışının yerleştiği örgütsel yapılarda, yönetici olan ya da olmayan kişiler, kendilerini yöneten ya da yönetilen olarak hissetmezler. Kollektif iradenin ortaya çıkarttığı yöneticilerde lider özellikleri vardır. Kollektif iradenin tam yerleşmediği, işlemediği yapılarda lider özellikleri olmayan yöneticiler de olabilmektedir ne yazık ki! Bu iki tip yönetici, örgütsel faaliyetleri farklı farklı yürütülmesine büyük etken olurlar.

Lider özellikleri olmayan yönetici, yetkileri ve apoletine dayanarak, işlerin doğru yapılmasını sağlamaya çalışır. Lider yönetici, apolet ve yetkiyle değil onu lider yapan özelliklerine dayanarak, doğru işler yapılmasının koşullarını yaratır. Lider yöneticinin özellikleri, yaratıcılık, geleceği görmede güçlü bir önseziye sahip olma, alçakgönüllü, özverili, paylaşımcı, “ben” degil “biz” diyen, bulunduğu her ortama pozitif bir hava katan, kucaklayıcı, insan psikolojisine hakim teorik ve ideolojik donanımlı olmaktır. Lider özellikleri olan insanları ortaya çıkaran en çok da komünist partilerdir. Komünist partilerini diğer partilerden ayıran temel farklılıkta budur. Toplumu devrime hazırlayan da bu farklılıktır. Bu kadroların varlığıdır.

Komünist partisinde ortak iradeye dayalı kollektif yönetim anlayışını, demokratik merkeziyetçi mekanizma sağlar. Bu mekanizmanın düzgün çalışması hayati öneme sahip bir durumdur. Geçmişimizde yaşadığımız hatalarımızı da düşünürsek bizlere nelere mal olduğunu yaşayarak gördük. SSCB’de karşı devrime partimizde likidasyona karşı duramamanın nedenleri arasında komünist kadroların yetersizliği temel bir noktadır. Bence çıkarmamız gereken en önemli dersin bu olduğunu düşünüyorum. Ortak irade ve kollektif yönetim anlayışını örgütsel yaşamda içselleştirmek bir yaşam biçimine dönüştürmek en temel görevimiz ve sorumluluğumuz olmalı. Küçük, basit ve büyük işler demeden bu anlayışımızdan uzaklaşmayalım.

Son söz olarak; Dünyanın en güzel en doğru program ve tüzüğüne de sahip olunsa, onu yaşama geçirecek olan insandır.