Parti - Kadro, Karşılıklı Sorumluluk İlişkisi

Parti - Kadro, Karşılıklı Sorumluluk İlişkisi

Komünistler yeni bir dünya kurma mücadelesi veren öznelerdir. Onları bir araya getiren, komünist olma niteliklerini kazandırma görevini üstlenen de yine tek tek komünistlerin gönüllü birliğinden oluşan partileridir. Bu partiler toplumsal panorama içinde “süs çiçeği” değildirler. İşçi sınıfının örgütlenme ve mücadele araçlarıdırlar. Amaca ulaşmak için sınıfın ihtiyaç duyduğu gereksinimleri sağlayan kollektif öznelerdirler. Ve başa dönerek tekrar edelim. Tek tek komünist öznelerden oluşarak (teşekkül ederek) vücut bulurlar.

Tüm Leninci Komünist Partileri’nde olduğu gibi, Türkiye Komünist Partisi’nin de üyeleriyle ilişkilerini, örgütlenme ve işleyiş ilkelerini, görevlerini belirleyen patinin tüzüğüdür. Her TKP sempatizanı partiye üye olmaktan büyük gurur ve coşku duyar. TKP’ye üye olma şerefine nail olmak her bir komünist için yeniden doğmuş olma hissi ve bilincini yaratır. Ve asıl komünist olma, şekillenme, gelişme süreci partilendikten sonra başlar. Komünist olarak gelişme süreci, kendini her gün yeniden üretmeyi gerekli kılar.

Kendini her gün yeniden üretme olgusu farklı açılardan ele alınmalıdır. Birincisi; Marksist-Leninist temel eğitimdir. İkincisi; Dünyadaki ve ülkemizdeki politik gelişmelerin günü gününe izlenmesi ve yorumlanmasıdır. Üçüncüsü; Üretken, düzenli ve disiplinli bir günlük yaşama sahip olmaktır. Dördüncüsü; Her ne yapıyorsak yapalım, okulda, üniversitede, fabrikada, işyerinde, planlı, programlı çalışmak, başarılı olmaktır. Mesleki eğitim alanında kendini sürekli geliştirmek, araştırmacı olmak ve yenilenmektir. Beşincisi; Nerede bulunuyorsak bulunalım, işyerinde, okulda, mahallede, evde, herkes tarafından sevilen, sayılan, dürüst, doğru, örnek kişi olmak, olumsuz zaaflarımızdan arınmaktır. Karşılık beklemeksizin, yardımsever, paylaşımcı ve dayanışma ruhuna sahip olmaktır. İhtiyacın ötesinde ve partinin görevlendirmesi haricinde tüm maddi ihtiraslardan tamamen arınmış olmaktır. Altıncısı; Kişisel gelişimin ve sağlığı korumanın bir unsuru olarak, sağlıklı bir yaşam için sağlığa zararlı alışkanlıklar ile arasına kesin mesafeler koymak, spor ve kültür-fizik alanında mümkün olan tüm olanakları planlı bir şekilde zaman ayırarak yaşama geçirmektir. Yedincisi; Tüm eğitimimiz sonucunda her tür tehlike karşısında direngen olmak, korkularımızı yenmek, sınıf kinimizi bilemek ve düşmana karşı uzlaşmaz olmak. Sekizincisi; Yaşamımızı komünizm davasına adayarak her hal ve şartta, ikircimsiz ve itirazsız her tür parti görevine hazır olmak.

Bu özelliklere sahip olmayan kişilerin iyi birer komünist olabilmeleri de mümkün değildir. Çünkü bu özelliklere sahip olmak, kendine güvenen, kendiyle barışık, alçakgönüllü, sabırlı, bilinçli, soğukkanlı çalışkan ve korkusuz olmayı beraberinde getirir. Bunun tersi olan tüm olumsuz kişisel özellikler de bu kurallara uygun olmamanın doğuracağı doğal sonuçlar olacaktır. Bu maddelerin birincisi hariç hiç biri parti tüzüğünde yazılı değildir. Ancak, parti tüzüğüne uygun bir yaşam şekillendirmek için bu maddeler olmazsa olmaz ön koşullardır. Bu özellikleri de parti üyesi parti yaşamı içinde geliştirir. ‘Geliştirir’ nitelememizin sebebi şudur. Partiye üye olmadan bu özelliklere sahip olmayan kişilere bu özellikler zorla öğretilemez. Temel varsa geliştirilir.

Bu nedenden dolayı partiye üye alımı öncesi ilgili adaylar üzerinde titiz bir çalışma yürütülür ve parti stajı yeterli olan üyelerin referansları alınır. Ön koşulları yerine getiren sempatizan, önce öneren üyenin referansı ve örgüt kararıyla ‘aday üye’ olarak partilenir. Aday üyelik süreci, eğitimin ikinci aşamasıdır. Bu süreci başarıyla tamamlayan yoldaşlar parti üyesi olurlar. O aşamadan sonra her gün kendisi üzerinde çalışmak tek tek her partili yoldaşın görevidir. Bu alandaki başarısı oranında kadrolaşır ve yeni görevlere önerilir.

Bütün bu özellikler yaşamın pratiğinde kendini gösterir. Yaşamın pratiği günlük yaşamın her alanıdır. Günlük örgüt çalışması sadece toplantı ve görüşmelerden, eylemlerden ibaret değildir. Bir komünist günün her saatinde, dakikasında, saniyesinde ve her yerde komünisttir. Parti de üyelerini ve kadrolarını yaşamın her alanında izler ve değerlendirir.

Parti ile kadro arasındaki karşılıklı bu ilişki partinin bir bütün olarak sağlıklı bir yapı niteliğinde olmasının ön koşuludur. Bu nedenle de çok büyük önem arzeder. Düşününüz ki, düşman komünist kadroların hiç bir hata ve zaafını affetmez. Bunun bilincinde olmalı ve gereklerini göze alabilmeliyiz.

Gerçek bir komünist kadro (eğer koşullar engel değilse ve parti özel bir karar almazsa) önce kendi ailesinden başlamalıdır. Dünyanın köklü komünist partilerinde vefat eden kadroların özgeçmişleri yayınlandığında, partileri o kadroların bir kaç kuşak komünist bir aileden geldiğini gururla ifade eder. Bu çok önemli bir özelliktir ve her bir kadro bu gurura sahip olma duygusu ile bu olguya yaklaşmalıdır. Özellikle illegal koşullarda mücadele eden partilerde bu özellik olumlu ve değer verilen bir gelenektir. Günümüzde legal partilerde de bu özellik her gün daha fazla önem kazanmaktadır. Bu demektir ki, partimizin üye ve kadrolarının kendi aileleri içinden partiye kazandıracakları üyeler, bizler için önemli bir kıstastır.

Bir diğer konu, komünist kadroların arkadaş çevrelerinden, işyeri ve mahalle çevrelerinden partiye kazandırdıkları üyelerdir. Bir komünistin en büyük özelliği doğal günlük ilişkilerde arkadaşlık kurduğu her bir bireyi etkileme ve örgütleme yeteneğidir.

Parti, sempatizan ve üyelerinden bu özellikleri talep ederken, partinin kendisi de sempatizan ve üyelerinin bu özellikleri kazanma ve geliştirmesi yönünde örgüt bürosu ve ideolojik büronun çalışma programlarını planlı, programlı, düzenli, sürekli ve disiplin içinde geliştirmek ve uygulamakla yükümlüdür. Değilse, sadece sempatizan ve üyelerden belirli özelliklere sahip olmalarını istemek, ama onun ön koşullarını hazırlayıp sunmamak parti yönetim organlarının zaaflarına işaret eder. Parti tüzüğünün statik bir kitapçık olması özelliğinden, parti yaşamının normlarını gerçekte yönlendiren ve denetleyen bir politik belge niteliğine yükselmesi konuya bu çerçevede yaklaşmak ile mümkündür. Her düzeyde organ ve kadrolarımızın bu konuyu ele alarak kendi pratiklerini değerlendirip sınamaları, eksik veya hataları varsa ivedilikle önlemler alarak düzeltmeleri, önümüzdeki dönem çalışmalarımız açısından belirleyici önem taşımaktadır.