Ülkede tüm gelenekleri ayaklar altına alan işler oluyor. Yılbaşı gecesi doğalgaz ve elektrik zammı açıklaması işçi, emekçi ve yoksullar için adeta bir yılbaşı sürprizi oldu. Halbuki gönül isterdi ki rejim yılbaşı gecesi asgari ücrete 3000 TL zam yaptık diyebilsin. Ancak diyemezler. Çünkü bittiler, tükendiler. Şimdi ekonomik krizin tüm yükünü işçi, emekçi ve yoksullara taşıtmaya çalışıyorlar. Olmayacak, olduramayacaklar… İşçiler, emekçiler, yoksullar başka çareleri kalmadığı için direnecekler, eylemlere geçecekler ve bu gidişata son verecekler.
Yeni yılın ilk günleri eylemlilikler açısından umutlu başladı. Motokuryelerin eylemleri sonuç alıcı oldu. Bu deneyim dalga dalga tüm işkollarına yayılacak, yayılmalı. Sanayi işçileri, hizmet sektörü, bilişim emekçileri, işsizler, emekliler, yoksul köylüler haklarını aramak için sokaklara çıkacaklar.
Sınıf bilinci ve devrimci eylemlilik kendi öz deneyimleri sonucu mücadeleler, direnişler içinde gelişir.
İşçi sınıfı içinde var olan diri öncü kadrolar, sendikaları sarı olsa da damarlarında kızıl kan aktığının farkında olanlar, partimizin kadro ve sempatizanları, dost kuruluşların öncü kadroları bu mücadelelerin, direnişlerin tam ortasında ve önündedir. Partimizin işçi sınıfı ile bağları böyle dönemler sürecinde ortaya çıkıyor. İğneyle kuyu kazarak yıllardır çok elverişsiz koşullarda örülen altyapılar bugün görevdeler. İşçi sınıfının politik örgütü, öncü müfrezesi ile “komünist” adını çalarak entel dantel yapılar oluşturanlar arasındaki fark bu direnişlerde kendini gösteriyor. Belirleyici olan popülizm değil, örgüt ve eylemliliktir.
Faşist rejim sona doğru ilerliyor. Son kendiliğinden olmayacak. Partimizin kadrolarına, militanlarına büyük görev düşüyor. Bu görev ve mücadele bilinci ile yeni yılı karşıladık.