Sonuç Değerlendirmesi

V. KADRİ EROL YOLDAŞ KOMÜNİST HAMLESİ 10 Ekim 2020 - 29 Ocak 2021

Sonuç Değerlendirmesi

V. KADRİ EROL YOLDAŞ KOMÜNİST HAMLESİ 10 Ekim 2020 - 29 Ocak 2021

Değerli Yoldaşlar!

11 hafta süren bir Hamle sürecinin daha sonuna geldik. Partimizin 100. kuruluş yıl dönümünden bir ay sonra başlayan ve Mustafa Suphi ile yoldaşlarının katledilmelerinin 100. yıl dönümünde sonlanan bir süreç yaşadık. Bu iki olgu bu yıl hamlemizi daha önemli kıldı.

Toplantı ve görüşmelerimiz partimizin 100. kuruluş yıl dönümünün getirdiği heyecan ve moralle ama aynı zamanda Onbeş yoldaşımızın katlinin yarattığı sınıf kini ile birleşerek farklı bir duygusal ortamda gerçekleşti. Komünistler duygu sahibidirler ve bir o kadar da bilinçleri ile hareket ederler. Parti tarihimiz için büyük önem taşıyan iki olgunun günümüzde bizlere yüklediği görevler sorumluluk gerektiren bir durumu ifade etmektedir. Sürecin tümü bu sorumluluk bilincinin gerektirdiği anlayışın geliştirilmesine bağlı olarak yaşandı.

Bizler, bu iki olgunun ışığında bugün nerede durduğumuzu, durumumuzun ne olduğunu ve görevlerimiz gereği nereye ulaşmamız gerektiğini tartıştık, çalıştık, kararlar aldık. Yeni yol ve yöntemler üzerine çalışırken, eksikliklerimizi yüreklice dile getirmekten çekinmedik. Eksikleri görmek, tespit etmek ne kadar önemliyse, o tespitler doğrultusunda eksiklerimizi gidermek için önümüze koymamız gereken görevleri belirleyip uygulamaya koymak bir o kadar daha önemlidir. Eğer bunu yapamıyorsak, eksiklikleri tespit etmenin pek fazla bir yararı olmamaktadır.

Omuzumuzda devasa sorumluluklar var. Partimizin 100. kuruluş yıl dönümünde, partimizin kuruluş kongresinde yapılan analizlerin, ülke, bölge ve dünya sorunlarının bugün de geçerli olduğunu, hatta yakıcılıklarının misliyle artığını hep birlikte bilince çıkardık. Aynı zamanda, partimizin kurucu yöneticilerinin katledilmeleriyle yarım kalan görevlerinin sorumluluğunun bugün bizlere ait olduğunu irdeledik. Acı ama gerçek olan bu durumda, üstlendiğimiz görevlerin ne kadar onurlu bir görev olduğu duygusunu V.Hamle sürecinde katıldığımız toplantılarda hep birlikte yaşadık ve bilince çıkardık.

Ülkenin bir dizi ilinde, özellikle sanayi işletmelerinin yoğunlaştığı proletaryanın yatağı illerde ama aynı zamanda sanayinin o kadar gelişmediği illerde de yoldaşlarımızda aynı heyecan ve duyguların varlığını yaşadık. Metal, tekstil, yapı, kimya, gemi inşa, yeraltı ve yer üstü madenciliği sektörlerinde çalışan yoldaş ve sempatizanlarımız ile kırsal alanlarda tarım ve hayvancılık işlerinde çalışan yoldaş ve sempatizanlarımızın sorumlu yaklaşımları süreci zenginleştirdi. Banka, büro, sigorta ile bilişim ve hassas teknolojik sektörlerde çalışan yoldaş ve sempatizanlarımızın heyecanlı ve motivasyon dolu yaklaşımları, fikir ve önerileri hamle sürecimizde ciddi bir zenginlik yarattı. Abartmadan şunu tespit etmemize müsaade ediniz; ülkemiz işçi sınıfı ve emekçilerinin en değerli, en yetenekli, en akıllı, en zeki ve en şerefli mensupları içinde yönlerini partimize çeviren bir kesim var. Yüksek niteliklere sahip bu dost, sempatizan ve yoldaşlarımızın nicelikleri çok fazla olmayabilir. Ancak, nitelikleri açısından değerlendirdiğimizde son yıllarda çok önemli gelişme sağladığımızı ifade etmeliyiz. Bu alandaki gelişmeleri bir kuyumcu hassasiyeti ile üzerinde çalıştırarak ilerletmek ve geliştirmenin ne kadar önemli olduğunu bizzat pratiğimizde yaşadık.

Özellikle genç kadın ve erkeklerden oluşan bu nitelikli potansiyel kadro, sahip oldukları bilgi, beceri, araştırma merakı ve yeteneği ile parti çalışmalarına eşsiz bir zenginlik katmaktadırlar. Yoldaşlarımızın ilişki içinde oldukları kendi alanlarından arkadaşlar kucaklamamız gereken kesimin kucaklanabilmesi için sahip olmamız gereken özelliklerimizi geliştirmeyi parti önümüze görev olarak koyuyor. Partimize yönelen, genel anlamda sosyalizm ve komünizm idelerinden etkilenmiş olan gençlerin sistemli ve eksiksiz olarak belirli bir disiplin içinde sınıf bilinci kazanmaları ve geliştirilmesi çalışma planlarımızın başındadır.

Yoldaşlar!

Buradan da anlaşılacağı gibi, V. Hamle sürecimiz Parti Temel Eğitimi konusunda planlı ve programlı bir çalışmanın gözden geçirilmesinin zorunlu kılınması gerekliliğini yakıcı olarak ortaya çıkarmıştır. Marksist-Leninist Parti’nin sadece örgütsel bir aradalık olmadığı, gerek teorik, ideolojik, gerekse de politik alanda görüş birliği temelinde bir örgütsel birlik olduğu gerçeği gelinen aşamada bizlere yeni görevler yüklemektedir. Sorun sadece temel konularda görüş birliği değil, güncel politik gelişmeler konusundaki reflekslerimiz alanında da görüş ve dil birliğinin sağlanmasını güvence altına almaktır. Bunun da tek yolu Temel Parti Eğitimi’nin sağlıklı olarak alınması ve de Temel Parti Örgütlerimizin toplantılarında birinci gündem maddemiz olan güncel politik gelişmelerin değerlendirilmesi konularında aksamalara meydan vermememizdir.

Parti Temel Eğitimi tüm parti üyeleri, kadroları için en önemli konudur. Okuma anlayışımızın gelişmesi, okuma yöntemleri konusunda eksikliklerimizin giderilmesi ve sürekli okumayı bir alışkanlık olarak içselleştirmemiz gerekmektedir. Bu konuda bireysel çabaların yetersizliği ortadadır. Sadece parti toplantılarındaki gündem değerlendirmeleri ve parti yayınlarında yayımlanan yazıların irdelenmesi yeterli olmamaktadır. Analiz, değerlendirme ve görüş geliştirme konusunda tüm parti kadrolarının yeteneklerini geliştirmek, kolektif çalışma içinde yoldaşlarımızın katkılarının mensubu olduğumuz Temel Parti Örgütü ve görev aldığımız Parti Organlarındaki Parti kolektiflerinde ortaklaştırmak zorundayız. Sürekli olarak yapılan bir konu olmasına rağmen, gelinen durumda bu konuda eksikliklerimiz olduğunu tespit ettik.

MK Sekreterliğimiz, İdeolojik Büro’yu bu konuda görevlendirmiş ve Parti Temel Eğitimi alanında gerekli çalışmaların en kısa sürede yeniden düzenlenmesini karar altına almıştır. 90’lı yıllardan önce başta Sovyet Birliği olmak üzere kardeş Sosyalist Devletlerdeki Parti Okulu, Marksizm-Leninizm Enstitüsü olanaklarımız artık yok. Yine 70’li ve 80’li yıllarda Yöre Komitelerine ve merkezi olarak düzenlenen haftalık, birkaç haftalık veya aylık Parti Eğitimleri de o zamanki gibi geniş olanaklara sahip değil. Ancak, uygulamaya başladığımız Parti Eğitim kurslarının bundan sonra daha nitelikli bir duruma getirilmesi ve de yeni metodlar, yöntemler geliştirmemiz gerektiği kararlarını aldık. Bu çalışmayı basılı ve sanal materyaller ile de destekleme konularında önlemler belirledik, programlar hazırladık. Bunların derinleştirilmesi ve uygulanması konusunda İdeolojik Büro’nun perspektifi belirlenmiştir.

Eğitimlerin düzenlenmesi yanısıra, eğitmenlerin de eğitilmesi ayrı bir program olarak kararlaştırılmıştır. Eserler konusunda çevirilerin niteliği konusunda ayrı bir çalışma yapılıp, en doğru çevirileri içeren  yayınevlerinin yayınları Parti Temel Eğitim ve Sürekli Parti Eğitim Programı’nın  referansları olarak belirlenecek ve Parti Örgütlerimizin tedariğine sunulacaktır. Ciddi eksiklik tespit ettiğimiz eserler için bir çeviri kolektifi bu eksikliklerin giderilmesi ve gerektiğinde kendi çevirilerimizi yapmak üzere görevlendirilecektir.

Güncel politik gelişmelerin, dünya, bölge ve ülke ölçeğinde takibi ve yorumlanması amacıyla varolan çalışmaların geliştirilmesi kararı alınmıştır. Özellikle yabancı dilden haber ve bilgilerin çevirileri için özel bir kolektif oluşturulacaktır. Takdir edersiniz ki verili kadro kapasitemiz koşullarında tüm bu görevlerin bir anda yaşama geçirilmesi kolay olmayacaktır. Ancak bu konularda bir takvim oluşturularak tüm gereksinimlerin adım adım yaşama geçirilmesi ve zaman yitirmemek adına önce daha esnek periyotlarda başlatılmak suretiyle tüm gerek duyulan çalışmaların ertlenmeden başlatılması kararlaştırılmıştır. Süreç içinde de ideal periyotlara ulaşmak hedef olarak konulmuştur.

Yoldaşlar!

Bu önlemlere ve gereksinimlere bu denli vurgu yapılmasının nedenleri vardır. Partimiz ciddi bir geleneğe sahip, işçi sınıfının tarihsel misyonunu yaşama geçirme konusunda iddialı bir savaş örgütüdür. Partimizin tüm üyeleri, kadro ve yöneticileri dahil olmak üzere ideolojik ve politik alanda tespit ettiğimiz eksiklikleri gidermezse, partimize yeni katılan ve partimizin etrafında toplanan aktif sempatizanlarımızın gelişimi olması gerektiği gibi olmayacaktır.

Partimizin eski-yeni tüm üyeleri partimizin Leninci çizgisini içselleştirmek zorundadır. Olayları, gelişmeleri değerlendirme yeteneğimiz, reflekslerimiz Marksist-Leninist bakış açısını içermelidir. Bir konuda yorum yaparken, görüş bildirirken ideolojik-politik birliğimiz pratiğimize yansımalıdır. Bunun tek yolu da Parti Temel Eğitimi ve Sürekli Parti Eğitim Programlarının tüm üyelerimizi kapsayacak şekilde sürekli hale getirilmesi gereğidir. O zaman Marksist-Leninist bilim doğrultusunda İşçi Sınıfının Dünya Görüşü sağlam, her koşulda bizlere güç ve mücadele azmi verecek düzeyde olacaktır. Sınıf bilincimiz ve ona bağlı olarak partililik bilincimiz sınıf düşmanı ile mücadelenin her alanında bize direnme ve savaşma gücü verecektir.

Parti tarihimiz bize şunu öğretir; İster işkencede, ister partinin verdiği en tehlikeli görevlerde, konspirasyon kurallarının soğukkanlı uygulamasında, herhangi bir kişisel sorunumuzun aşılmasında bize direnç, yaşama ve savaşım gücü veren sahip olduğumuz sınıf bilincidir, Marksist-Leninist eğitimdir. Ancak bu silaha tam olarak sahip olduğumuz zaman tereddüt etmeden bütün zorlukları alt etme ve aşma yetisini kazanabiliriz.

Yoldaşlar!

Mücadelemizin en önemli özelliği uluslararası boyutudur. Proletarya Enternasyonalizmi boş bir söz değildir. Sadece zamanında Sosyalist Devletler’in uluslararası alandaki dayanışma faaliyetlerini içermez. Bizler, uluslararası alanda, dünya düzleminde yürüyen bir sınıf savaşımının kendi bölgemizde ve yaşadığımız topraklardaki temsilcileriyiz. Daha farklı ifade etmeye çalışırsak, görev alanımız doğduğumuz, büyüdüğümüz, çalıştığımız, yaşadığımız topraklardır. Biz başka bir ülkeye siyasal veya ekonomik nedenlerle çalışmak ve yaşamak için gidersek, o ülkenin işçi sınıfının bir parçası olarak, ilgili ülkenin işçi sınıfı partisinde örgütlenir çalışırız. İstisnai durumlarda kendi ülkemiz sınıf partisinin bize verdiği görevleri sürdürmeye de gerekiyorsa devam ederiz.

Avusturya İşçi Marşı’nın iki kıtası bu durumu çok sade olarak özetler. “(…)  Fabrikalarda biz tarlalarda biziz / Biziz hayatı yaratan / Din farkı bilmeyiz dil farkı bilmeyiz / Sanki doğduk bir anadan / Anamız amele sınıfıdır / Yurdumuz bütün cihandır bizim / Hazırlandık son kanlı kavgaya / Başta bayrağımız Leninizm (…)”

Bu bilinci kazanmak da bir eğitim meselesidir. “Yurdumuz bütün cihandır bizim” mısrası birkaç kitap hacminde bilgiye bedel bir sözdür. Milliyetçiliğin ve ulusalcılığın her görüntüsüne kapalı olan dünya görüşümüzü içselleştirmek, savaşımızın uluslararası boyutunun kavranmasına bağlıdır. İyi bir enternasyonalist aynı zamanda iyi bir yurtseverdir ve bunun tersi de geçerlidir. Genelle özelin diyalektiği doğru kavrandığı zaman bu niteleme ile ne denilmek istendiği daha iyi anlaşılmaktadır.

Uluslararası alanda sınıf mücadelesinde her tür gelişme, kazanım bizleri heyecanlandırır, nasıl ki her zorluk veya gerileme üzerse… Bunu hissetmek bir eğitim ve bilinç meselesidir. Komünistler işçi sınıfının ve işçi sınıfı mücadelesi açısından genelin çıkarlarını her zaman öncelerler. O anlamda uluslararası alanda politikaların irdelenmesinin de belirleyici önemi vardır. “Savaşsız ve Sömürüsüz Bir Dünya” belgisi dopdolu ve anlamlı bir içeriğe sahiptir. Özellikle saflarımıza yeni katılan genç yoldaşlarımız açısından enternasyonalist bakış açısını edinme unsuru dikkate alınmalıdır.

Yoldaşlar!

Bütün bunları başarıyla belirlediğimiz hedeflere uygun bir şekilde yaşama geçirmezsek ne olur sorusunun yanıtı için kafamızı kaldırıp çevremize bakmamız yeterlidir. Bugün özellikle partimizin adını resmi ve icazetli bir yöntemle ipotek altına aldığını zanneden grubun 2001 senesinden beri nasıl bir öğütme makinesi işlevi gördüğünü hepimiz izliyoruz. O zihniyetin bugün farklı gruplara ayrılmış olması da bu öğütücü işlevin devam etmesini önleyemiyor. Bunların ön kapısından girerek yan ve arka kapılarından çıkan, abartmadan söylersek 50 binin üzerinde sosyalizm ve komünizm sempatizanının öğütüldüğüne tanığız. Ve bu süreçleri böyle de devam edecektir. Ayrılanların ezici çoğunluğu da a-politikleşerek yozlaşmışlardır, çok küçük bir azınlık Kemalist çizgide “sol” görünümlü burjuva partileri içinde varlıklarını sürdürmektedirler.

İşte bunun nedeni Marksist-Leninist temel eğitimin verilmemesidir. Verilmesi de mümkün değildir, çünkü o grupların asli görevi kullandıkları grup/parti isimleri ile politize olabilecek ve sınıf mücadelesine katılabilecek gençleri yozlaştırmaktır. Bir Leninci partinin her tür mücadele biçimine hazır ve öncelikle işçi sınıfı saflarında örgütlendiği gerçeği bunlara yabancıdır. Küçük-burjuva, aydın kesimlere seslenen ve dönemsel olarak “devrimcilik” yapan gençlerin uğrak noktası olmuşlardır. Bu suç o gençlerde değil, bu örgütlerin karakterindedir. Belki de görevlerindedir.

Bu nedenlerden dolayı işçi sınıfının politik savaş müfrezesi olan partimizin saflarını temiz tutmak, en nitelikli yoldaşlara sahip olmak için eğitimleri düzenlemek, fedakar, özverili, yiğit ve yılmaz kadroların bileşimi bir müfreze niteliğini korumak ve geliştirmenin yolu V. Hamle sürecinde yürüttüğümüz çalışmalardan çıkardığımız sonuçlarda somutlanmaktadır.

Yoldaşlar!

“Süreklilik İçinde Yenilenme” görevimizin başarıyla yaşama geçirilmesi için parti program ve politikalarımızın özümsenmesi, onun için de Marksist-Leninist dünya görüşünün içselleştirilmesi gereklidir. V. Hamle süreci boyunca gerçekleştirdiğimiz tüm çalışmaların sonucunda bir dahaki VI. Hamle dönemimize kadar Parti Temel Eğitimi ve Sürekli Parti Eğitim Programı konusunda görevlerimizi belirledik.

Sınıf içinde yürütülen siyasi yığın çalışmalarının ve gençlik çalışmalarına ivme kazandırmak için gündemimize aldığımız görevlerin başarılı olarak yaşama geçirilmesinde yoğunlaşmamız gereken ana halkanın eğitim konusu olduğu sonucuna vardık.

Merkezi olarak yürütülecek tüm hazırlık çalışmaları parti örgütlerimiz ve yoldaşlarımızın aktif katılımı ile yaşama geçirilecektir. Belirlediğimiz örgütsel görevleri yaşama geçirilmesi için ideolojik ve politik alanda tamamlayacağımız eksikliklerimiz Örgüt Bürosu ve İdeolojik Büro’nun fedakarca çalışmaları sonucunda gerçekleşecektir. Bir bütün olarak parti örgütümüzün kollektif irade ile yaratıcı biçimde bu hedeflerin yaşama geçirilmesi konusunda üstlerine düşen görevleri yerine getireceklerine olan inancımız tamdır.

Mustafa Suphi ve yoldaşlarının katledilmelerinin 100. yıl dönümünde önümüze koyduğumuz hedeflere kararlılıkla ulaşacağız. Onbeşler’in yarım kalan görevlerini tamamlamak için onurlu bir görev üstlendik. Tüm yoldaşlarımıza ve parti örgütlerimize önümüzdeki dönem çalışmalarında ve örgütsel görevlerde başarılar diliyoruz.

Komünist selamlarımızla

Türkiye Komünist Partisi
Merkez Komitesi Sekreterliği
15 Şubat 2021