SONUÇ DEĞERLENDİRMESİ: DAHA GÜÇLÜ TKP!

II. KADRİ EROL YOLDAŞ KOMÜNİST HAMLESİ (10 EKİM 2017 - 29 OCAK 2018)

SONUÇ DEĞERLENDİRMESİ: DAHA GÜÇLÜ TKP!

Kemal Tayfun Benol (Kadri Erol yoldaş)

Yoldaşlar;

II. Kadri Erol Komünist Hamlesi parti örgütlerimizin çalışmaları ve parti politikalarımızın yığınlar arasında siyasi çalışma pratiğimiz açısından ilerletici bir adım oldu. Partimiz yeni mevziilerin kazanılması ile genç kadın ve erkek yoldaşlarımızın niteliksel olarak şekillenmesinde yeni adımlar attı.

Gelen raporlar ve elde edilen sonuçların değerlendirmesi sonucu şu saptamalar yapılmıştır:

ÖRGÜTSEL ALANDA

  1. Fabrika ve mahalle Parti temel örgütlerimizin oluşturulduğu ve düzenli çalıştığı alanlarda yığınlarla ilişki, işçi ve emekçilerle kalıcı bağ kurma, sempatizan kazanma ve kadro örgütleme konusunda sağlıklı çalışmalar yürütülmektedir.
  2. Parti temel örgütlerinde görev alan yoldaşlarımızın teorik eğitimi, ideolojik ve politik yetkinliklerinin geliştirilmesi konusunda yürütülen çalışmalara ilave olarak yeni süreçler planlanmıştır.
  3. Parti temel örgütlerimizin gizlilik koşullarında düşmandan korunarak çalışamalarını sürekli kılabilmeleri için alınan önlemler yetkinleştirilmiştir. Konspirasyon kuralları ve önlemleri konusunda hassasiyet bir an için bile ihmal edilmemelidir.
  4. Fabrikalarda oluşan temel parti örgütlerimiz ile ilgili fabrikalarda faaliyet gösteren sendikal çalışma arasındaki bağ konusunda detaylı çalışmalar yapılmış, partimiz açısından sınıf çalışmasının sendikal çalışmadan ibaret olmadığı, sendikal çalışmaların parti temel örgüt çalışmalarında o alanda sorumluluk üstlenen yoldaşlarca yürütülmesi konusundaki deney sınanmıştır.
  5. Partimiz için aslolan, üretim birimleri ve iş yerlerinde temel parti örgütlerinin oluşturulmasıdır. Bu hücreler örgütsel anlamda gizlidir. Sendikal faaliyetler mümkün olduğunca temel parti örgütlerine değmeden gerçekleştirilmektedir. Sendikal faaliyet daha çok sempatizan ilişkileri temelinde temel parti örgütünde sorumluluk üstlenen yoldaşlar sorumluluğunda yürütülmekte olup denetlenmektedir.
  6. Mahallelerde ve semtlerde demokratik, sosyal, ekonomik sorunlar temelinde, kültürel ve sportif nitelikte yürütülen legal çalışmalar içinde partili kadrolarımızın deşifre olmaması önem taşımaktadır. Genellikle sempatizan kadrolar içinden öne çıkan unsurlar görev üstlenmektedir. Bu sempatizan kadrolardan ilerde parti kadrosu olacak nitelikte unsurların korunması planlı bir biçimde şimdiden yapılmalıdır.
  7. Düşmana prim verecek, temel parti örgütlerini ve yönetici ara organları güvenlik açısından tehlikeye atacak hiç bir faaliyet yürütülmemelidir. Bu önlem pratik çalışmaları aksatmamalı, Leninci parti örgütlenmesinin kurallarına sıkı sıkıya uyulmalıdır. Kısa vadede kazanım olarak değerlendirilen uygulamaların daha sonra dönüp bizi vurması elde edilen kazanımları bir anda sıfırlayabilmektedir.
  8. Parti temel örgütlerimizin görevi yerleşim alanlarında derneklerin, üretim ve iş birimlerinde sendika temsilciliklerinin görevlerini üstlenmek değildir. Parti, politik bir örgüt olarak çalışma alanında faaliyet gösteren tüm kurum ve kuruluşlar ile ilgilidir.
  9. Tüm parti üye ve sempatizanlarının partimizin basılı ve elektronik yayınlarını en geniş çevreye taşımaları konusu ciddi bir görevdir. Ancak yeterli değildir. Yayınlarımızı okuyan ve izleyenlerin takibi olmadan eksik kalır. İçerikler konusunda görüş alışverişinde bulunmak, tartışmak ve politik görüşlerimiz doğrultusunda dolaylı veya durum müsaitse doğrudan etkilemek görevlerimiz arasındadır. Konunun bu yanlarında zayıf kaldığımız tespit edilmiştir. Giderilmesi için alınacak önlemler konusunda çalışma başlatılmıştır.
  10. İşçi gençlik içinde yürütülecek çalışmalar konusunda perspektifi geliştirici deneyler ortaklaştırılmış ve örgüt politikası katına çıkarılmıştır. Öncelikle genç işçi ve çalışan kadın oranının artırılması yönünde izlenecek yollar belirlenmiştir. Bu alan için bir dizi yayınlanamayacak nitelikte kararlar alınmıştır.

İDEOLOJİK POLİTİK ALANDA

  1. Sınıf savaşımının detayları, işçi sınıfının öncü rolünün gerekçeleri, özellikle günümüzde tartışma konuları haline getirildiği için hamle sürecinde ele alınarak işlenmiştir. Bu savları ortaya sürenlerin dayanmaya çalıştıkları veriler değerlendirilmiş ve tutarsızlıkları saptanmıştır. Bu konulara parti yayınlarında daha fazla yer verilmesinin ve güncel örnekler ile beslenmesinin, farklı görüşte kaleme alınan kimi yazıların somutunda eleştirici yazıların yayınlanması önerilmiştir.
  2. Emek-sermaye çelişkisinin kapitalist toplumun temel çelişkisi olduğu gerçeğini tartışmaya açıp reddedenlerin, global sorunlar çerçevesinde, barış-savaş, çevre-insan, v.b. sorunların öne çıktığını nükleer bir savaş sonucunda sosyalizm kuracak güçlerin de dünyadan silinecekleri için önceliğin barış ve çevre sorunlarına verilmesi gereği temelinde geliştirilen görüşler ele alınmıştır. Tüm sorunların temelinde emek-sermaye çelişkisi olduğu, savaşların nedeninin de çevre sorunlarının nedeninin de kapitalizm olduğu gerçeğinden yola çıkılarak, sınıf savaşımını önlemeye çalışmaya yönelik, burjuvazinin sınıf mücadelesi saflarına sızdırdığı veya satın aldığı unsurlar vasıtasıyla yaygınlaştırılmaya çalışılan bu görüşler ayrıntıları ile değerlendirilmiştir.
  3. Kürt ulusal sorununa yaklaşımın KÖH kuyrukçuluğu değil komünistlerin asli görevleri arasında olduğu, zamanında komünistler bu alanda yeterli aktiviteyi göstermedikleri için bu alanda ulusal temelde hareketlerin oluştuğu, Kürt halkının eşitlik ve özgürlük mücadelesinin sınıf savaşımının bu aşamasında düzene karşı mücadelenin belirleyici birleşeni olduğu, Kürt sorunu ile Türkiye’nin demokratikleşme isteminin doğrudan bağlantılı olduğu ve karşılıklı diyalektik bir ilişki arz ettiği üzerinde durulmuş, tüm diğer toplumsal sorunlarda olduğu gibi milliyetler sorununun asıl çözümünün sosyalizm ve komünizmde olduğu, ancak bugünden bu sorunlar temelinde yürütülecek mücadelelerin düzen karşıtı nitelik taşımasından dolayı sınıf bilincinin gelişmesi açısından da önemli olduğu tespitleri yapılmış ve bu alanda ayrıntılı tartışmalar yürütülmüştür.
  4. Türkiye’de Osmanlı sonrası dönemde Kemalizmin “sol” bir çizgi olduğu yanılsamasının yayıldığı, birtakım burjuva demokratik reformlar nedeniyle aydınlanmacı niteliğinin abartıldığı, sınıfsal niteliğinin göz ardı edildiği ele alınmış ve aslında bir burjuva düşüncesinin kolu olan Kemalizmden ideolojik kopuş sağlanmadan sınıf savaşımının devrimci anlamda ve Marksizm-Leninizm temelinde geliştirilemeyeceği vurgulanmıştır. Kemalizmin etkisinde olan, “Sol” ve “devrimci” nitelikli adlar taşıyan ve sloganlar üreten siyasi yapıların görüşleri Marksist-Leninist teori temelinde ele alınmış ve bu hareketlerin devrimci-demokratik yapılar olduğu gerçeği kendi yazıları, söylemleri ve tutumlarına dayandırılarak örneklenmiştir. “Cumhuriyet” kavramının tek başına bir rejimin niteliğinin belirlenmesi açısından yetersiz olduğu sosyalist ya da kapitalist cumhuriyet nitelemelerinin belirleyici olduğu TC’nin de kuruluşundan itibaren kapitalist bir nitelik taşıdığının altı çizilmiştir.
  5. Bir ülkede komünist olmanın diğer tüm ilerici, devrimci, yurtsever akımlardan farkları ele alınmıştır. Komünistlerin kapitalist devlet aygıtının yıkılmasını amaçladıkları, ve onun yerine proletaryanın devletini kurmayı hedefledikleri gerçeğinin, “sol” muhalefet yaparak ve birtakım “sol” kavramlar kullanarak komünist olunamayacağı üzerinde durulmuştur. Bu çerçevede ülkemizdeki sol hareketler, kendi yazdıkları belgelerden örneklerle ele alınmış ve değerlendirilmiştir. İdeolojik politik anlamda komünist fikirlerin savunulmasının da örgütsel anlamda komünist partisinde örgütlenmedikten sonra aynı niteliği doğurmadığı değerlendirilmiş ve komünist partisinin tüm nitelik ve özellikleri ile işçi sınıfının öncü politik örgütü yeteceğine sahip tek örgüt olduğu tekrar belirlenmiştir.
  6. Sınıf hareketinin durgun olduğu baskı dönemlerinde ilkelerden taviz vererek “sol” adına değişik siyasi oluşum denemeleri yapıldığı sadece ülkemizde değil, yüz yıldır dünyanın farklı ülkelerinde yaşanmıştır. Komünist Partilerin yasaklı olduğu ülkelerde birleşik, kitlesel sosyalist ve sol partilerin oluşturulması ve komünist partilerin de bu oluşumların motor gücü oldukları, fakat hangi güçlerle birlikte böyle bir girişim başlatıyorlarsa, onlarla eşit haklı davrandıkları bilinmektedir. Komünist Partilerin legal olarak faaliyet yürüttüğü ülkelerde de blok veya cephelerin oluşturulduğu, bu tür birleşik ve kitlesel örgütlenmeler ile burjuvazinin etkisinde kalan işçi ve emekçi yığınlara seslenmeleri yine bilinen bir pratiktir. Neki, bu iki yöntem de ancak ve ancak Komünist Partisi’nin kendisinin, bağımsız bir güç olarak, kendi örgütlenmesini ilkelerinden taviz vermeden tamamladığı koşullar için geçerlidir. Değilse kendi eksiklik ve zayıflıklarını, politik etkisizliğini bu tür birleşik partiler yoluyla ikame etmeye çalışması siyasi bir intihardır ve kendini tasfiye eylemidir. Sol hareketler içinde herkesin birliklerden söz ettiği bu dönemde partimizin bu konulara ilkesel yaklaşımı tekrar ele alınmış ve değerlendirilmiştir.
  7. Benzer bir konu da “Komünistlerin Birliği” görüşüdür. Böyle bir kavram komünist partisinin kendisi dışında yoktur. Parti içinde komünistlerin ideolojik, politik, örgütsel birliği de parti program ve tüzüğünün uygulanması ile karşılığını bulur. Yine tek tek komünizan ve sosyalist çevrelerin kendi zayıflık ve eksikliklerinden dolayı ortaya attıkları bu ve benzeri tezler ele alınarak değerlendirilmiş, Daha Güçlü TKP! dışında bir alternatifin söz konusu olmadığı ve olamayacağı tekrar edilmiştir.
  8. İdeolojik alanda kadrolarımızın ve sempatizan çevremizin politik gelişmelere doğru müdahil olabilmeleri, partimizin politikalarını irdeleyebilmeleri ve politikalarımızı yığınlar arasında savunabilmek, yığınları harekete geçirebilmek için en önemli konu okuma ve tartışma anlayışının geliştirilmesidir. Bu konuda, yaşam ve çalışma koşullarından kaynaklı nesnel engeller olduğu gibi, kendi eksikliklerimizden kaynaklı öznel nedenler de vardır. Ve bizce öznel nedenleri aşmak, beraberinde nesnel engelleri aşmayı da getirecektir. Tüm kadrolarımız ve parti örgütlerimiz için bu konuda tavizsiz çalışma yürütmek kararı alınmıştır. Yapılacak eğitim çalışmaları ve ideolojik politik eğitim amaçlı görüşmeler de salt anlatım biçiminde değil, eğitim alanların da aktif katılımı ile gerçekleştirilecek, test, sınav ve seviye ile eksiklik belirleme gibi bilimsel araçlar değerlendirilecektir. İdeolojik politik yetkinliğin sınıf mücadelesindeki önemi göz önünde tutularak, kadrolarımızın değerlendirilmesinde bundan sonra daha önemli bir kıstas olarak ele alınacaktır. Kulaktan dolma bilgiler ve günlük basın haberleri ile idare etme dönemi kapanmıştır.
  9. İdeolojik politik alanda yayın politikamız üzerine görüş alışverişinde bulunulmuş, eksiklikler ve ihtiyaçlar tespit edilmiş, fakat eksikliği hissedilen yeni yayınlar çıkarılmadan önce var olanların örgütsel çalışma içerisindeki rolü ele alınarak öncelikle bu alandaki eksikliklerimizin giderilmesi kararı alınmıştır. Dağıtımın genişletilmesi, okuyucularımız ile ikili görüşme ve tartışmaların düzenli yürütülmesi, gazete dağıtımına çıkmadan parti birimleri ve tek tek yoldaşlarımızın gazetenin içeriğine hakim olmalarının sağlanması, yerellerden ve fabrikalardan, özellikle dağıtımımızın olduğu il ve ilçelerden yayınlarımıza gazetelerimize geri dönüşün örgütlenmesi, yerel haber ve röportajların artırılması ve daha bir dizi konu ele alınarak değerlendirilmiş ve tek tek birimlerimizin özelliklerine göre kararlar alınmıştır. Ancak bu eksiklikler giderildikten sonra iki özgün alanda daha yayın çıkarılması konusunda karar alınması konusunda ortak görüş belirlenmiştir.
  10. Gençlik içinde yürütülen çalışmalarda Marksist-Leninist Temel Eğitim Dersleri’nin önemi üzerinde durulmuş ve bu alanda eksiklik tespit edilen yerlerde eğitim programlarının uygulanması için önlemler alınmıştır. 

Yoldaşlar;

Yoğun bir çalışma ile 111 gün süren bir hamle dönemi geçirdik. Bu süre yaklaşık olarak senenin üçte biri anlamına gelmektedir. II. Hamleden aldığımız güç ile önümüzdeki süreçte görevlerimizi daha eksiksiz yerine getirerek ve yeni aldığımız parti temel örgütlerimizin özgünlüğüne uygun kararları yaşama geçirerek, her ay bu kararların ne derece uygulanıp uygulanmadığını denetleyerek, ve eksiğimiz varsa gidererek, yeni kararlar almak gerekiyorsa alarak yolumuza devam edeceğiz.

Unutmayalım ki, her karar ancak pratikte uygulandığı sürece bir anlam kazanır. Bu bilinç ve kararlılıkla kazanımlarımızı daha da ileriletmek için farklı alanlarda ve niteliklerde konumlanan tüm kadrolarımızın çalışmalarında başarılar diliyoruz. İki hamlemiz derin illegal koşullarda çalışma yürüten örgütlerimiz içinde yürütüldü. Böyle bir gereksinim vardı. III. Hamle’nin legal ve yarı legal alanlarda da yürütülme kararı alındı. Buna uygun yönlendirme süreç içinde tüm yoldaşlarımıza ulaştırılacaktır.

Partimiz her hamle döneminden ideolojik, politik ve örgütsel olarak niteliksel olarak güçlenerek çıkıyor. Ancak güçlenmenin süresi sınırlandırılamaz. Her yeni aşama önümüze yeni görevler koymaktadır. Niteliksel güçlenme partimiz gibi ciddi likidasyon süreçleri geçirmiş ve atomize olmuş bir örgüt için belirleyici önemdedir. Özellikle ideolojik alanda yaratılan bulanıklık ve sapmalar bu önemi daha artırıyor ve detaylandırıyor. Niceliksel gelişme bu sürecin doğal bir sorunu olacaktır. Bu süreçlerde de pratik işlemektedir, kadrolarımız ve parti örgütlerimiz ön görülen görev alanlarında çalışmalarını büyük bir titizlikle yürütmektedirler. Neki pratiğin daha gelişkin düzeye yükselmesi Hamle sürecinin legal ve yarı legal alanları da kapsamasıyla gerçekleşecektir. İllegal yapıların pratiği uzun vadeli ve sabırlı bir süreçtir, çıplak gözler ile görülmez. Görülürse bir yanlışlık var demektir.

Legal ve yarı legal alanda görev yapan tüm yoldaş ve yoldaş adaylarımız ile parti dost ve çevremizin önümüzdeki aylarda hazırlıklarını tamamlayıp III. Hamle süreci için gerekli çalışmaların yürütülmesi karar altına alınmıştır. Bu sürece bugünden yetkin bir şekilde hazırlanmak için yayınlanan I. ve II. Hamle dökümanları üzerinde çalışılması her yoldaşımızın hazırlık çalışmalarını hızlandırmak için şimdiden başlaması gereken bir görevdir.

Türkiye Komünist Partisi
Merkez Komitesi Sekreterliği
28 Şubat 2018