Tüm Üniversiteler Direniş Alanı Olmalıdır!

Türkiye Komünist Partisi Merkez Komitesi’nin 5 Ocak 2021 Tarihli Açıklaması

Tüm Üniversiteler Direniş Alanı Olmalıdır!

Boğaziçi Üniversitesi öğrenci ve öğretim görevlileri CB Erdoğan’ın kararnameyle üniversiteye rektör ataması üzerine ayağa kalktı. Bu haklı bir direniştir. Devlet bu direnişe şiddet ve baskıyla yanıt veriyor. Haksızlık ve hukuksuzluk bu şekilde bir kez daha onaylanıyor. Atanan rektör Melih Bulu, 2009 yerel seçimlerinde AKP’den Ataşehir Belediye Başkanlığı adaylığı ve 2015 seçimlerinde milletvekilliği aday adaylığında bulunmuş, eğitimi ve ihtisası şaibeli bir AKP militanıdır. Daha 2002 yılında AKP Sarıyer İlçe Teşkilatı’nın kuruluş çalışmalarının yürütenlerin başında olmuştur. ODTÜ mezunu olması ve yüksek lisansını Boğaziçi Üniversitesi’nde yapmış olması bu gerçekleri değiştirmez. Bu olguların hiç biri olmasaydı da, bir rektörün CB tarafından atanması kabul edilemez.

CB’nin rektör ataması bir ilk değildir. CB Erdoğan, yıllardır üniversitelere rektörler atıyor. 2015 yılında İstanbul Üniversitesi’nde Dr. Raşit Tükel 1202 oy alarak rektör seçildiği halde, CB Erdoğan 908 oy alarak ikinci sırada olan AKP’li Mahmut Ak’ı rektör olarak atadı. O gün bu gündür CB her üniversiteye kendi kadrolarını rektör olarak atamaktadır.

Boğaziçi Üniversitesi’ne atanan rektörün ataması derhal geri çekilmeli ve üniversite öğrenciler ile öğretim görevlilerinin seçeceği rektör göreve getirilmelidir. Bu talep yerine getirilene dek, öğrenci ve öğretim görevlilerinin sergileyeceği direniş meşru ve haklıdır.

Saray’ın pratiği göstermektedir ki, konu sadece Boğaziçi Üniversitesi rektörü sorunu değildir. Ülkenin tüm üniversitelerinde öğrenciler ve öğretim görevlileri “Özerk Demokratik Üniversite” talebi ile ayağa kalkmalıdırlar. Öğrenci ve öğretim görevlilerinin bu haklı talepleri toplumun tüm kesimlerinden destek görmektedir. Başta işçi sınıfının sendikal, demokratik ve siyasal örgütlenmeleri olmak üzere, aydınlar, tabip odaları, mimar ve mühendis odaları, memur sendika ve demokratik örgütleri, haklı talepleri doğrultusunda üniversite öğrencileri ve öğretim görevlilerinin yanında olmalıdırlar.

Öğrenci gençliğin direnişi önemlidir. Gençlik dinamik ve atılgandır. Ancak bu mücadelelerin başarıya ulaşması ve toplumsal yapıda değişiklikler sağlayacak niteliğe kavuşması için işçi sınıfının ve bağlaşıklarının mücadelesi ile birleşmesi kaçınılmaz derecede önem arz etmektedir. Rektör ataması olarak niteleyip hafife almamak gerekir. Bu uygulama ülke genelinde uygulanan baskıcı, totaliter, faşizan politikaların bir parçasıdır. Boğaziçi direnişi, parçadan bütüne gelişecek bir hareketin kıvılcımı olabilir. Ancak, birincisi; tüm ülke üniversitelerini sarmazsa, ve ikincisi; başta işçi sınıfı olmak üzere, aydınların ve yoksul emekçi halkların aktif desteğini sağlamazsa sönümlenir.

MHP destekli AKP-Saray Rejimi Boğaziçi direnişini kendisine yönelik bir tehdit olarak görmektedir. Ancak bu tehditin kendisine yönelik gerçek bir tehlike durumuna yükselmesi, bir halk hareketine dönüşmesi için işçi sınıfı başta olmak üzere tüm toplumu sarması önemlidir.

Türkiye Komünist Partisi, Boğaziçi Üniversitesi öğrenci ve öğretim görevlilerinin haklı direnişi ile dayanışma içindedir. Partimize gönül vermiş gençler direnişin en ön saflarında onurlu yerlerini almaktadırlar. “Özerk Demokratik Üniversite” istemini tüm ülke üniversitelerinde yaygınlaştıralım. Yeni direniş ocakları yaratalım. Başta işçi sınıfı ve aydınlar olmak üzere tüm halklarımızı gençlerin ve öğretim görevlilerinin meşru mücadelelerini güçlendirmeye çağırıyoruz.

Türkiye Komünist Partisi
Merkez Komitesi
5 Ocak 2021