Venezuela’da 6 Aralık 2015 tarihinde parlamento genel seçimleri yapıldı ve sağ güçler seçimin kazananı oldu. Parlamentoda 99 vekil ile temsil edilecek sağ güçlerin karşısında Venezuela Birleşik Sosyalist Partisi (PSUV) 46 vekil çıkardı. 2010 seçimlerinde PSUV 98, Sağ Güçler ise 64 vekil çıkarmışlardı. Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro seçim sonuçlarının açıklanmasının hemen ardından “Seçimleri muhalefet değil, karşı-devrim kazandı” açıklamasını yaptı.
Kardeş Alman Komünist Partisi’nin 21.Kongresi 14-15 Kasım 2015 tarihlerinde gerçekleştirildi. Bu kongreye sunulan tezler Ekim 2014’de tartışmaya açıldı. Dünyanın yeni koşullarında komünistlerin yaklaşımları konusunda önemli tezler içeren bu belge ayrıntılı biçimde tartışıldı.
Yarın Bizimdir Yoldaşlar romanı Türkiye’de 1980 öncesi yayınlandığında tüm genç komünistlerin yaşamına örnek teşkil etti. Manuel Tiago adlı yazarın aslında Portekiz Komünist Partisi Genel Sekreteri Alvaro Cunhal olduğu sözlü olarak yaygınlaştırılıyordu. Cunhal yoldaşın 2005 yılında yaşama göz yummasından sonra yüzbinler Lizbon’da cenazesine katıldı. Bu tarihten sonra Türkiye’de Yar Yayınları, kitabın yeni baskısını yaptı. Artık Manuel Tiago’nun, Alvaro Cunhal olduğu da kesindi.
7 Haziran seçimlerinden önce Türkiye’nin bir yol ayrımında olduğunu; AKP’nin tek başına iktidarının engellenebilmesi koşullarında barış ve demokratikleşme sürecinin başlangıcı olabileceği, tersi durumda ise diktatörlüğün kurumsallaşacağı tespitini yapmıştık. 7 Haziran seçimleri birinci olasılık doğrultusunda sonuçlandı. Ancak CB Erdoğan bu sonucu kabullenmedi. Meşru seçimi yok sayarak 1 Kasım için yeni seçim tarihi belirledi.
AKP'nin türlü tezgahlar sonucunda tek başına hükümet kurma durumuna gelmesi, ulusal ve uluslararası sermaye çevrelerinin kararıdır. Önümüzdeki süreç işçi sınıfı, yoksul emekçi halklar ve özellikle Kürt halkı üzerinde baskı, terör ve imha politikalarının artacağını gösteriyor.
Parti çalışmalarımız ülke topraklarında süren on yıllık bir çalışma sonucunda belirli bir aşamaya ulaştı. Bu on yılın öncesinde de Sovyetler Birliği ve Sosyalist Dünya Sistemi’nin karşı-devrim tarafından yıkılması ve bu olgu ile sıkı sıkıya bağlı olan partimizin likidasyonunu aşma konusunda yürütülen ayrıntılı ve hassas bir ideolojik, politik değerlendirme çalışması vardır. “Yıkmak kolay ama kurmak zordur” derler. Biz bu sözün karşılığını kendi yakın pratik tarihimizde yaşadık.
"St. Petersburg Devrimci Partisinin Örgütlenmesi" taslağının eleştirisi isteğinizi memnuniyetle yerine getiriyorum. (Anlaşılan, bununla, St. Petersburg'daki Rusya Sosyal-Demokrat İşçi Partisinin çalışmalarının örgütlenmesini kastediyorsunuz.) Ortaya koyduğunuz mesele öylesine önemli ki, St. Petersburg Komitesinin bütün üyeleri ve hatta genel olarak bütün Rusya Sosyal-Demokratları bu meselenin tartışılmasına katılmalıdırlar.
1 Kasım 2015 seçimleri egemen sınıfların ve onların iktidarının 7 Haziran 2015 seçim sonuçlarını, halkların iradesini tanımaması sonucu gerçekleştirilmiştir.
İki seçim arasında ülkeyi yöneten, “Seçim Hükümeti” olarak adlandırılan Savaş Hükümeti gayrı meşrudur, terör ve savaş ortamının körüklenmesine çanak tutmuştur. Suç işlemiştir.
Bu seçimler burjuvazinin ve onun iktidarının keyfi için yapılıyor. 7 Haziran seçim sonuçlarını beğenmeyen egemen sınıflar, yeni bir deneme ile dengeleri tekrar düzenlemeye çalışacaklar.Herkesin üzerinde birleştiği düşünce, oy oranlarının 7 Haziran’a göre çok fazla değişmeyeceği yönünde. O zaman bu seçimler ne anlama geliyor?