“Tohumuna Para Mı Verdik?”

“Tohumuna Para Mı Verdik?”

Türkiye Komünist Partisi Merkez Yayın Organı ATILIM

Türkiye gündemi karmaşık. İdlib konusunda yüksek perdeden söylenen sözler ve tehditlerin üstü 5 Mart Moskova Görüşmelerinde örtüldü. Şubat sonuna kadar Suriye Ordusu Türkiye’nin Gözlem Noktaları’nın gerisine çekilmezse “yürürüz” tehditleri savuran Erdoğan, Moskova’dan sözlerini yutup kuzu kuzu dönmek zorunda kaldı. Komşu bir ülkenin topraklarında işgal denemeleri yapan Türkiye, Gözlem Noktası olarak adlandırdığı Karargahların büyük bir kısmının Suriye ordusunun kontrolu altına giren bölgenin içinde kalmasıyla sıkıştı. Olan bu süreçte yaşamını yitiren yüzlerce yoksul ve emekçi çocuğu askere oldu.

Ancak, Saray Rejimi durmuyor. Ülkedeki ekonomik sorunların ulaştığı taşınamaz durum, krizin toplumun içinde etkisini her gün daha somut olarak hissettirmesi, rejimi Suriye, Irak ve şimdi de Libya gibi ülkelerde işgale ve savaşa zorluyor. Çünkü başka çözüm yolları yok. Bir yandan nüfuz alanlarını işgalci ve sömürgeci bir anlayışla geliştirip kendilerine yeni pazarlar yaratmak, diğer yandan da ülke içindeki sorunları savaş koşullarının getirdiği “olağanüstü hal” ile perdeleyerek nüfusun önemli bir bölümünün dini ve milli hassasiyetlerini kullanarak gündem değiştirmeye çalışıyorlar. Ülkedeki baskı ve sansür ortamında da insanlarımız yanlış bilgilendirilip yönlendiriliyor.

Kapımız adayanmış olan “Korona Virüs” gibi önlem alınması gereken bir konu varken, böyle bir durum hiç yokmuş gibi davranılıyor. Dünyadaki ülkelerin çoğunluğu halk sağlığı alanında önlemler alırken Türkiye hala İdlib, Kandil ve Trablus efsaneleri ile halkını oyalamayı sürdürüyor. Yarın, Korona Virüs vakaları deşifre olup kamuoyuna yansıyınca özel işletmelere peşkeş çekilmiş sağlık sistemi ile, bu ekonomik kriz koşullarında virüs ile mücadeleyi nasıl sürdüreceklerini düşünmek bile istemiyorlar.

Kapitalizmin çürümüşlüğü ve tıkanmışlığı Korona Virüs olayı ile daha da görülür hale geldi. Saray Rejimi ise bu salgın krizinin yükünü de yine işçi, emekçi ve yoksullara yüklemeye çalışacak. Yaşayıp göreceğiz. Bu salgından en fazla etkilenenler de, maddi ve manevi olarak yıkımı derinleşecek olanlar da, yine işçi emekçi ve yoksullar olacak. İşsizler, emekliler ve işlerinden atılacaklar yaşamlarını nasıl sürdürecekler? Bu konuda iktidarın hiç bir fikri, yanıtı ve planı yok. Çünkü işine gelmiyor. Yıkarız onların üstüne gelip geçer diye düşünüyor.

Suriye’de, Irak’ta, Libya’da toprağa düşen emekçi yoksul çocukları için düşündükleri gibi, Korona Virüsü salgınından etkilenecek işçi, emekçi, işsiz, emekli ve yoksullar için de düşünecekleri aynısı olacak. “Tohumlarına para mı verdik” diyip geçecekler. Bunun hesabı sorulacak!