Komünistlerin Görevi

Komünistlerin Görevi

Halkların Demokratik Partisi - HDP’nin 7 Haziran’daki seçim başarısı öncelikle Türkiye’nin ve Kürdistan’ın tüm barış ve demokrasi güçlerine kutlu olmalı. Burjuvazi çok önemli bir şamar yemiştir.
Ne ki, bu başarı “Bu Daha Başlangıç, Mücadeleye Devam”  ile Taksim Gezi Direnişlerinde simgeleşen “Her Yer Gezi, Her Yer Direniş” sloganları temelinde değerlendirilmelidir.

Henüz işin başındayız, ama önemli adımlar attık. Birincisi; Ülkenin ulusal demokratik güçlerinin en geniş biçimiyle temsil edildiği bir aday ve seçmen bileşimiyle sağlandı bu başarı. Bu çok önemli bir kazanımdır. İkincisi; Kürt halkının kırk yıla varan saygıdeğer ve fedaice mücadelesi ile Türkiye işçi sınıfının doksan beş yıllık mücadelesi bu süreçte artık ayrılmayacak şekilde buluşmuştur. Üçüncüsü; tüm devrimci güçlerin dillerinden düşürmedikleri fiili bir güç ve eylem birliği sağlandı. Dördüncüsü; milliyetçilik büyük darbe yedi, Kemalist doktrinin Kürt düşmanı yüzü, Kemalistler arasında dahi yara aldı, fakat önemli olan geniş devrimci-demokratik güçler arasında etkisizleşti. Halkların dayanışması belirleyici oldu. Beşincisi; bütün diğer olguların etkisiyle sağlanan bu başarı sonucunda 12 Eylül faşizminin Türkiye işçi sınıfının devrimci hareketi üzerine çöken ölü toprağı kaldırılıp bir kenara atıldı.

Şimdi bu kazanımları doğru değerlendirmek, özümsemek, eksikliklerimizi de görmezden gelmeden önümüzdeki süreçlere yönelme zamanıdır. Bizim görüşümüze göre, bizim komünistler olarak üzerimize düşen en önemli görev, işçi sınıfının içinde, fabrikalarda, tersanelerde, atölyelerde, işçi sınıfının döl yatağı semtlerde örgütlenme çalışmalarını kat be kat artırmaktır. Yaratılan bu gelişmenin kalıcı hale getirilmesi ancak ve ancak barış, demokrasi, özgürlük mücadelesinin sınıf hareketi ile güçlendirilmesi ile mümkündür. Değilse, bu hareket kapitalizm sınırları içinde reformlarla yetinen, sömürü toplumunun temel sorunu olan mülkiyet sorununu gözardı eden ve dolayısıyla emek-sermaye çelişkisini işçi sınıfından yana çözemeyen bir hareket olarak kalır ve sınıf karşıtımızın kontrolüne girer.

7 Haziran seçim başarısını, Gerçek Haziran olarak nitelerken atlamamamız gereken en önemli olgu Gezi Haziran’ının bu eksikliğinin tamamlanması gerekliliğidir. Bu görev de doğal olarak yine komünistlerin, Türkiye Komünist Partisi örgüt ve üyelerinin üzerine düşüyor. Bundan gurur duyuyoruz ve gereğini yapacağız.