Reform ve Devrim İlişkisi Üzerine

Reform ve Devrim İlişkisi Üzerine

Bu sorun üzerine I.Enternasyonal döneminden beri tartışma yürütülmektedir. Marx ve Engels, teorilerini gerekçelendirdikten sonra onun öngördüğü stratejik yönelimi belirlerken “Komünist Partisi Manifestosu” eserlerinde kısa ve öz olarak konunun bam teline basmışlardır. “Üretim araçları üzerindeki özel mülkiyete son verilmesi.” Olayın püf noktası budur.

Lenin farklı eserlerinde,- ki bunların tümü bir takım yazışma ve polemikler sayesinde tetiklenmişlerdir- konu hakkında net görüşler ortaya koymuşlardır. “Proletarya  Devrimi ve Dönek Kautsky” ile “Devlet ve Devrim” eserleri bu konuda örneklerden ikisidir.

Rosa Luxemburg “Sosyal Reform mu, Devrim mi?” eserinde reformizme yelken açan Alman Sosyal Demokratı Bernstein ile tartışmaktadır.

Türkiye’de Mustafa Suphi ve akabinde de İ.Bilen yoldaş çok açık ve sarih biçimde reform ve devrim ilişkisi konusunda pozisyon almışlardır. TKP’nin birinci programı bu anlamda tarihsel öneme sahip bir belgedir. Bilen yoldaş ise 1977 Konya Konferansı’na sunduğu politik raporda konuyla ilgili partimizin görüşlerini açıkça ortaya koymuştur.

Elimizde bu kadar tartışma, deney ve tespit varken, bugün bu konu neden tekrar gündemimize giriyor?

Giriyor çünkü, çok “sol”dan ve yüksek perdeden atan tutan bazen kendilerini komünist bazen de sosyalist olarak adlandıran kimi arkadaşlarımız şirazenin topuzunu kaçırmış durumdalar. Daha önce “sosyalist iktidarcıyız” söylemi ile her türlü reform girişimine ve demokratik adımlara karşı çıkan, onları küçümseyenler, bugün “devrimci cumhuriyet” nitelemesi altında, eski söylemlerinden tam dönüş yaparak kemalist cumhuriyeti kurtarmak ve islah etmek yarışına soyunmuşlar.

Biz bir yararı olmayacağını düşündüğümüz için bu dönüşümü becerenlerle polemiğe girmek ve onları eleştirmek niyetinde değiliz. Bu konuda kendi bakış açımızı ortaya koyarak konuyla ilgili sonuçlar çıkarmak istiyoruz.

***

Önce açıkça dile getirmeliyiz ki, komünistler için Demokrasi Sosyalizm’dir. Komünizm ise tam Demokrasi olarak adlandırılabilinir. Buradan bakarsak Demokrasi, Sosyalizm ve Komünizm mücadelesi kesintisiz bir sürecin bütünüdür. Lenin mealen der ki; bugün demokrasi için mücadele etmeyenler sosyalizm için mücadele edemezler ve sosyalist demokrasiyi yaşama geçiremezler.

Evet kapitalizm koşullarında demokratik haklar mücadelesi burjuva demokratik çerçevede istemler olarak değerlendirilebilinir. İyi de, başka yolu var mı? Burjuva demokratik istemdir diye onu talep etmemek bizleri varolduğumuz çizginin daha gerisine düşürmez mi? Kaldı ki, belirleyici olan bir istemin son tahlilde neye hizmet ettiği ve neyin gerçekleşmesine katkıda bulunduğudur. Bu açıdan bakıldığında, demokratik haklar ve demokrasi mücadelesi işçi sınıfının kapitalizm koşullarında örgütlenmesini sağlıyor, sınıf mücadelesinin yükselmesine hizmet ediyor, sınıf bilincinin gelişmesine katkıda bulunuyorsa, bu neden kötü olsun?

***

Bugünki Sosyal-Demokrasi’nin “teorisyenlerinden” Eduard Bernstein, henüz Sosyal-Demokratlar, Sosyal-Demokrat ve Komünistler olarak ayrışmadan şöyle bir düşünceyi savunmuştur: “Sonul amaç, ki o da ne ise, bir hiçtir, hareket herşeydir.” Yani politik jargonumuzda basitçe ifade edildiği gibi “Nerede hareket, orada bereket”.  Sağ oportünizm ile “sol” oportünizmi aynı kulvarda birleştiren unsur da bu değil mi zaten?

Komünistleri, burjuva demokrasisinden ve radikal demokrasiden ayıran temel kıstas sonu Sosyalist amaçtır. Mesele kapitalizmin onarılması, yamalanması, kapitalizmin kurtarılması değil, onu ortadan kaldıracak sınıf mücadelesinin verilmesi ve düzenin kökünden yıkılıp değiştirilmesidir.

Sendikal ve siyasal sınıf mücadelesinin komünistçe anlamı, işçi ve emekçilerin bu mücadeleler içinde sınıf bilinci kazanmalarıdır. Bu mücadeleler sürecinde işçi, emekçi ve yoksulların sosyalizme olan eğilim ve yönelimlerini artırmak temel amaçtır.

***

Marx - Engels ve Lenin’in teoriye yaptıkları en büyük katkılardan biri, sosyalizmin gerçekleşmesinin hareket noktasının kapitalist ekonomik ilişkiler içinde gelişmeye başlamasının keşfedilmesi, yani tespit edilmesidir.

Reformistler, sosyalizmin ekonomik ön koşullarının kapitalizmin bağrından gelişeceğini inkar etmektedirler. Bu da onların içine düştükleri en büyük çelişkidir. Böyle yaklaşıldığı zaman, kapitalizm koşullarında reformlar için mücadele, kapitalizmin reforme edilmesinden başka hiç bir anlam ifade etmemektedir.

Komünistlerin bakış açısı olan, yeni -sosyalist toplumun- ekonomik ilişkilerinin, kapitalist ekonomik ilişkilerin bağrından gelişeceği görüşü ise tam da bu noktada devrimci bir yaklaşımdır.

***

Konunun ekonomik boyutu böyleyken, siyasi boyutu da çok farklı bir içerik taşımamaktadır. Sosyalizmin politik alt yapısı kapitalizm içinde reformları hedefleyen ve kısmi kazanımları gerçekleştiren demokratik haklar mücadelesi ile oluşturulmaya başlanır. Reformistler bu gelişmeden memnun kalırlar ve ilerletmeyi düşünmezler. Adı “devrimci” de olabilecek bir “Halk Demokrasisi” onlar için yeterlidir.

Komünistler ise, kapitalizm koşullarında elde edilen nisbi demokratik kazanımları, sınıf mücadelesinin daha elverişli koşullarda ileriye taşımak, yükseltmek anlamında değerlendirirler. Komünistler için “Halk Demokrasisi” eğer gerekli olursa kapitalizmden sosyalizme geçiş döneminin adı olabilir. Komünistler için Halk Demokrasisi kapitalizmin kurum, kuruluş ve üretim ilişkilerinin ortadan kalktığı, sosyalizme ekonomik, sosyal ve politik olarak geçişin adıdır. Halk demokrasisi, Proletarya Diktatörlüğü yani proletarya demokrasisinden farklı bir olgu değildir.

***

Reformizm, “sol” gösterip sağ vuran, sağ gösterip, “sol” vuran pozisyonlar, küçük-burjuva-aydın katmanların bakış açısıdır. Bunu aşmanın yolu, aynı küçük-burjuva-aydın katman, özne ve kurumların işçi sınıfı bilimi ilişkilerini gözden geçirmeleri, bir anlamda işçi sınıfının bilimine yaklaşmalarıdır. Marksizm-Leninizm’e salt sözelde değil, gerçek anlamda ne denli yaklaşır, üretim araçları üzerindeki özel mülkiyetin ortadan kaldırılmasının sınıf savaşımında belirleyici olduğu noktasını kabul ederlerse, bu sorunun çözümü de o derece kolaylaşır.