Türkiye Komünist Partisi Merkez Komitesi’nin Küba Komünist Partisi 8. Kongresi’ne İlettiği Yazılı Mesaj

Türkiye Komünist Partisi Merkez Komitesi’nin Küba Komünist Partisi 8. Kongresi’ne İlettiği Yazılı Mesaj

Küba Komünist Partisi 8. Kongresi’ne

Değerli Raul Castro yoldaş,
Değerli Miguel Diaz-Canel yoldaş,
Değerli Kongre delegeleri.

Küba Komünist Partisi’nin en yüksek forumunu, 8. Parti Kongresi’ni en sıcak dostluk ve dayanışma duygularımız ile selamlıyoruz.

ABD Emperyalizmi’nin karşı kıyısında, 1959 yılından beri yiğitçe devrimin kazanımlarını savunan tüm Küba halkını, Küba Komünist Partisi Merkez Komitesi’ni, üyelerini ve kadrolarını en sıcak dostluk duygularımız ile kucaklıyoruz.

Küba’da ABD emperyalizminin devrimi boğma çabalarına karşı, on yıllardır sürdürülen ambargo koşullarında, emperyalistler için hezimetle sonuçlanan Domuzlar Körfezi Çıkarması’nın ve Küba Devrimi’nin sosyalist karakterinin ilan edildiği günlerin 60. yıl dönümünde kongrenizi topluyorsunuz.

Sovyetler Birliği ve Reel Sosyalizmin devletlerine yönelik karşı-devrim sonrasında Küba’da karşı-devrim gerçekleştirmek için gecelerini gündüzlerine katarak çalışanlara en büyük dersleri verdiniz. Yeni yollar ve yöntemler uygulayarak Küba’da sosyalizmin kuruluş sürecini tüm zorluklarına karşı bugünlere kadar taşıdınız. Bu günlerde gerçekleştirdiğiniz 8. Kongrenizde ise aylardır sürdürdüğünüz tartışmalar ve hazırlıklar sonucunda devrimci sürecin ilerlemesi için mahalle ve işyeri komitelerinde hazırladığınız görüşlerden oluşan karar taslaklarını tartışacaksınız. Onları kararlara dönüştürerek Küba’da devrimci süreci ilerleteceksiniz.

Tüm dünyada dostlarınızın da, düşmanlarınızın da gözleri sizin üzerinizde. Bizler 24 Temmuz ruhuyla, Küba Komünist Partisi öncülüğünde, halkla bütünleşmiş bir partinin tüm zorlukları aşabileceğine inanıyoruz. Bugün Küba’da halk tüm zorluklara karşı insanca ve özgür bir yaşam sürdürüyor. Evet, belki her türlü lükse sahip değiller ama gelecekleri garanti altında, aş ve iş sorunları yok, eğitim, sağlık ve konut sorunu toplumsal bir sorun olmaktan çıkarılmış durumda. Bundan daha önemli bir kazanım olabilir mi? Bu olgu uluslararası kapitalist-emperyalist sistemi rahatsız ediyor ve saldırganlaştırıyor.

Uluslararası alanda tüm ülkeleri kavuran COVİD-19 pandemisi koşullarında Küba gibi küçük ve nüfus olarak az bir ülkede bilimsel alanda neler başarıldığını tüm dünya halkları ilgiyle izliyor. Emperyalizm dünyaya savaş ihraç ederken, sizler sağlık ihraç ediyorsunuz. Emperyalizm silahlar için milyarlarca Dollar bedel ödetirken, siz sağlık hizmetlerini, ilaçları, aşıları bedelsiz sunuyorsunuz. Hekimleriniz dünyada barışın elçileri olarak görev yapıyor. Bu başarılarınızı en içten duygularımız ile selamlıyoruz.

Partilerimiz arasındaki dostluk ve dayanışma partimizin iki önceki dönem Genel Sekreteri İ.Bilen yoldaş ile Fidel Castro yoldaş arasında sağlam bağlarla kurulmuştur. Bizler Küba Komünist Partisi’nin 12 Eylül 1980 faşist diktatörlüğü döneminde gösterdiği enternasyonalist dayanışmayı unutmadık. Partimiz ciddi bir likidasyon tehlikesi yaşadıktan sonra tekrar güçlerini toparlayarak ülke topraklarında örgütlenmesini ve gelişmesini sürdürdü. Bugün Türkiye’de Türkiye Komünist Partisi halen yasaklıdır. Türkiye Cumhuriyeti kurucu iradesinin geleneğinde olan devletin kontrolünde legal “TKP”’ler kurma geleneği sürmektedir, ancak onlar sadece devrimci bilincin, komünist ideallerin işçi sınıfı, köylüler, kadınlar ve gençler arasında öğütülüp yok edilmesine hizmet eden devlet icazetli küçük burjuva-aydın karışımı, sınıftan kopuk oluşumlardır.

Türkiye Komünist Partisi ağır illegal koşullar altında işçi sınıfının yeni koşullarda mücadelesini yükseltmesine, Türkiye’de 100 yıllık bir sorun olan Kürt ulusal sorununun çözümüne yönelik, işçiler,

köylüler, kadınlar ve gençler arasında örgütleniyor. Türkiye devrim mücadelesi Türk, Kürt ve diğer uluslardan ezilen yoksul halkların birleşik devrimci mücadelesi ile zafere ulaşacaktır. Türkiye’de devrimci süreç Orta-Doğu’daki devrimci-demokratik süreç açısından da büyük önem taşımaktadır. ABD Emperyalizmi’nin kendi topraklarından binlerce kilometre uzaklıkta Orta-Doğu’da, Karadeniz’de, Akdeniz ve Ege’de savaşçı provokasyonlarına, işgalci politikalarına son vermek, Orta-Doğu, Kafkaslar ve Balkanlar’da barışın, demokrasinin üstün gelmesini sağlamak, Türkiye’deki devrimci sürecin başarısı ile yakından ilintilidir.

Partilerimiz arasındaki güçlü geleneksel bağların korunması ve daha da geliştirilmesi yönünde attığımız ve atacağımız adımların Küba Komünist Partisi’nin enternasyonalist geleneği ile daha da güçleneceğini biliyoruz. Bizler de Küba Komünist Partisi ve Küba halkı ile uluslararası dayanışmanın daha da geliştirilmesi, emperyalizme karşı anti-kapitalist içerikli mücadelenin gereklerini yerine getirmeye devam edeceğiz.

Küba Komünist Partisi 8. Kongre çalışmalarına üstün başarılar diler, tüm delegeleri ve Kongre divanını en içten komünist duygularımız ile selamlıyoruz.

- Patria o Muerte!

- Venceremos!

Türkiye Komünist Partisi
Merkez Komitesi
Genel Sekreteri
Sedat TANER

16 Nisan 2021