Bu ay 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü ile 21 Mart Newroz’unu karşılıyoruz.
12 Eylül öncesi “komünistlerin günü” olarak nitelendirilen ve yasaklanan 8 Mart kutlamaları burjuvazi tarafından enstrüman haline getirilmeye çalışılıyor.
Emekçi kadınlar tarihi kanla yazılmış bu güne anlamına uygun sahip çıkmak durumundalar. 8 Mart’lar sadece feminist gece yürüyüşleri düzeyine indirgenmemelidir. İşçi emekçi semtlerinde, kadınların yoğun olarak çalıştığı iş kollarındaki işyerlerinde, üretim alanlarında kutlanmalıdır.
Karşılaştırma yapmak gerekirse. Çok yaygın çağrı yapılmamasına rağmen Newroz kutlamalarına milyonlar katılıyor. Aynı milyonları 1 Mayıs’larda, 8 Mart’larda göremiyoruz. Milyonların kendiliğinden Newroz’lara katılmalarının nedeni ulusal bilinçlerinin olgunlaşmasından kaynaklanıyor. 8 Mart’lar da emekçi kadınların sınıf bilinçlerinin gelişmesine koşut olarak milyonların katıldığı etkinlikler ile kutlanacaktır. İşçi sınıfının sendikal, demokratik ve siyasal örgütlenmeleri bu gerçeği ciddi olarak ele almak durumundadır.
Emekçi kadınlar, ister fabrikada, ofiste veya tarlada olsun, ister kentte veya köyde olsun, 8 Mart günlerinde kendilerine sunulacak kızıl karanfilin anlamını ve değerini anladıkları zaman 8 Mart’ların rengi de değişecek, burjuvazi bu günü istismar etme hamlesinden vaz geçecektir.
Kürt halkı, Newroz’u gasp edilen toplumsal, kültürel ve politik haklarına karşı bir direniş günü olarak karşılıyor. Hiçbir güç Newroz etkinliklerini engelleyemiyor. 7’den 70’e Kürtler, başta kadınlar olmak üzere bu ulusal direniş günlerine sahip çıkıyorlar. Bu olgudan bir sonuç çıkarmamız gerekiyor.