Aydın Engin yoldaşımız geçirdiği safrakesesi ameliyatı sonrası beklenmeyen komplikasyonlar sonucu 24 Mart 2022 Perşembe günü maalesef yaşamını yitirdi. 1941 yılında Ödemiş’te dünyaya gelen Aydın Engin yoldaşımız tiyatrocu, tiyatro ve sinema senaryo yazarı olarak başladığı yaşamını elli yıllık gazetecilik yaşamı ile sürdürmüştür. 60’lı yıllarda Gülriz Sururi & Engin Cezzar Tiyatro Topluluğu için yazdığı “Aykırı” adlı tiyatro metni ile başladı, daha sonra Tuncel Kurtiz, Tuncer Necmioğlu, Mustafa Alabora, Umur Bugay ve Müjdat Gezen'le birlikte Halk Oyuncuları tiyatrosu kurucularından oldu, “Devr-i Süleyman” oyununu yazdı. Yılmaz Güney için “isimsiz” sinema senaryoları yazdı. 12 Eylül 1980 faşist askersel darbesi sonra yurt dışında politik göçmen olarak yaşadığı Federal Almanya’da Ulüm Tiyatrosu için Türkiyeli göçmenlerin göç hikayelerini ele alan tiyatro oyunlarını 24 yıl boyunca yazdı ve tiyatronun gelişimine katkı sundu.
Siyasal yaşamı 60’lı yıllarda Türkiye İşçi Partisi’nde Kadıköy İlçe Gençlik Teşkilatı Başkanı olarak başladı, 12 Mart 1971 faşist darbesinden sonra 1974 yılında Türkiye Sosyalist İşçi Partisi kurucuları arasında yer aldı ve ardından 1976 yılında Türkiye Komünist Partisi TKP saflarına katıldı. 1986 yılına kadar TKP saflarında özellikle yasal alanda gazetecilik deneyimleri sayesinde önemli görevler üstlendi ve rol oynadı. 12 Eylül öncesi yığınların sınıf hareketinin yükselmesinde ve 12 Eylül sonrası faşizmin karanlığını yırtmak için kalemi ile yeri doldurulamaz katkılarda bulundu. 1969 yılında Yeni Ortam gazetesinde başlayan gazetecilik süreci, 1976’dan itibaren İSTA Haber Ajansı ve Politika Gazetesi Genel Yayın Yönetmenliği görevleri ile doruğa çıktı. “Tırmık” başlığı ile yazdığı günlük makaleler Politika Gazetesi’nin alamet-i farikası oldu. “Tırmık” yazılarını 1983 yılında politik göçmenlik yıllarında kuruluşunda yer aldığı önce Berlin sonra Duisburg’da yayınlanan Türkiye Postası gazetesinde de sürdürdü. 1991 yılında çıkarılan kısmi af yasası ile ülkeye döndü. BirGün, Agos, Cumhuriyet gazeteleri ve T24 haber sitesinde “Tırmık” yazılarını sürdürdü. Bir süre Cumhuriyet gazetesinde Genel Yayın Yönetmeni olarak çalıştı. 12 Eylül öncesi ve 1992 yılında ülkeye döndükten sonra defalarca Sağmalcılar, Selimiye, Silivri Cezaevlerinde yattı. En son 2016 senesinde belirli bir tutukluluk süresinden sonra şartlı salıverme kararı ile tahliye edildi.
Bir dizi arkadaşımızın sorduğu soru ile ilgili duruşumuzu ortaya koymamız gerekmektedir. Aydın Engin yoldaşımızın Türkiye Komünist Partisi’nin 80’li yıllardaki likidasyon sürecine dahli olmamıştır. Tam tersine 1986 yılında partiyi likidasyona sürükleyen dönemin Parti yönetimi ile görüş ve anlayış farklılıklarından dolayı 1986 Ulusal Konferans sürecinden sonra mesafeli bir duruş sergilemiştir. Ancak hiçbir dönemde Parti’yi yıpratacak söylemler içine girmemiştir. Aydın Engin’in 2010 Anayasa Referandumu döneminde “Yetmez ama Evet” görüşünü savunması siyasi yaşamı sürecinde zor bir dönem olmakla birlikte bu konuda yine eski yoldaşımız Oya Baydar ile birlikte özeleştiri yaparak dürüst bir duruş sergileyen çok az insandan birisi olmuştur. Biz Aydın Engin yoldaşımızı bu görüşünden dolayı eleştirdik ama yargılamadık ve gösterdiği dürüst özeleeştirel yaklaşımından dolayı her zaman örnek gösterdik. Aydın Engin yoldaşımızla yollarımız HDK/HDP süreçlerinde tekrar kesişti. Kendisinin HDP çalışmalarına kuruluşundan önce başlamak üzere yoğun düşünsel ve pratik katkıları oldu. Yoldaşımızla her konuda aynı düşüncede olmasak dahi – çünkü, Aydın yoldaş da Sovyetler Birliği’nde gelişen karşı-devrim sürecinin neden ve sonuçları üzerine yoğun düşünceler geliştiriyordu - ilişkimiz dostane ve karşılıklı dayanışma içinde sürdü. Kendisinin kimi görüşlerini önemsedik ve partimizin geçmiş dönemi değerlendirme ile güncel mücadele süreçlerini geliştirme alanında değerlendirdik, yararlandık.
Aydın Engin yoldaşımız aklı ve kalemiyle dün partimiz saflarında, son nefesine kadar da birleşik demokratik sosyalist mücadelenin gelişmesi için yorulmadan mücadele etti. Partimizin dostu, birleşik devrimci mücadelenin öznelerinden değerli bir yoldaş olarak fiziken aramızdan ayrıldı. Başta yaşam yoldaşı Oya Baydar ve oğlu Ekim olmak üzere tüm akraba, dost, arkadaş ve yoldaşlarının üzüntülerini paylaşıyor, en içten baş sağlığı dileklerimizi iletiyoruz. Aydın Engin yoldaşın yaşamı hiciv ile son derece ciddiye alan yaşam felsefesi, partimize ve genel olarak devrimci harekete olan emekleri bundan sonraki mücadele süreçlerinde de mutlaka iz bırakmış olarak mücadelemize katkı sağlayacaktır. Hoşça kal değerli yoldaşımız Aydın Engin!
Türkiye Komünist Partisi
Merkez Komitesi
25 Mart 2022