İşçiler, Emekçiler, Yoksul Halklarımız;
Türkiye Komünist Partisi - TKP kurucuları, partimizin ilk Genel Başkanı Mustafa Suphi yoldaş, ilk Genel Sekreteri Ethem Nejat yoldaş ve on üç yoldaşımız 28/29 Ocak 1921 gecesi karanlığında, Trabzon-Sürmene açıklarında Ankara Hükümeti’nin görevlendirdiği katiller tarafından katledilmişlerdi.
Mustafa Suphi ve yoldaşları, ONBEŞLER, Ulusal Kurutuluş Savaşı’na katılmak, Anadolu ve Rumeli halklarının yürüttüğü anti-emperyalist mücadeleyi, anti-feodal, anti-kapitalist bir niteliğe kavuşturmak, Ulusal Kurtuluş Savaşı’nı Sosyal Kurtuluş düzeyine yükseltmek için Ankara’ya geliyorlardı.
Mustafa Suphi, Komintern kararı, Lenin ve Stalin yoldaşlarla istişare sonucunda Mustafa Kemal ile yazışarak Türkiye’nin yeniden kuruluşuna katılmak istediklerini bildirmiş, Mustafa Kemal de, bu amaçla gelirlerse muhataplarının Ankara’da 23 Nisan 1920’de kurulan ve Birinci Meclis olduğunu belirterek Mustafa Suphi ve yoldaşlarını davet etmişti. Muhatap alınması önerilen Birinci Meclis’in Başkanı Mustafa Kemal’di.
Ne olduysa bu davetten sonra oldu ve Mustafa Kemal, “Birinci Meclis Gizli Oturum Tutanaklarında” da okunabilecek tavır değişikliği ile Kazım Karabekir’i Mustafa Suphi ve yoldaşlarını engellemekle, sınır dışı etmekle ve gerekirse “kafalarını kırmakla” görevlendirdi. Söz konusu “davet” bir tuzaktı. O süreçte İngiliz emperyalistlerinin genç Sovyet Rusya’yı yok etme amaçlı politikalarına alet oldu. Nedeni ne olursa olsun sözde anti-emperyalist bir mücadele yürüten Mustafa Kemal, emperyalizm ile işbirliği yaparak mücadelenin karakterini ve niteliğini değiştirmiştir. Türkiye’nin emperyalizme bağımlı politikalarının anlaşmasını yapmıştır. Anti-emperyalist nitelikli Ulusal Kurtuluş Savaşı amacından sapmıştır.
Türkiye’de tüm halkların eşit koşullarda yaşayabileceği bir Demokratik Halk Cumhuriyeti’ni kurmak yerine, bugün de ardılları tarafından sürdürülen ve günümüzdeki MHP destekli AKP-Saray Diktatörlüğü’nün de pusulası olan “Tekçi” anlayışa yöneltmiştir. “Tek Millet, tek Din, Tek Mezhep” doktrinini başlatmıştır.
Mustafa Suphi önderliğindeki TKP, “Amele ve Rençber Şuraları Cumhuriyeti” hedefi doğrultusunda mücadele ediyorlardı fakat, ilk aşamada Demokratik bir Halk İktidarı konusunda Kemalistlerle bağlaşıklık içinde anti-emperyalist, anti-feodal ve anti-kapitalist bir Türkiye kurulmasına kapalı değillerdi. İngiliz emperyalistlerinin Mustafa Kemal eliyle uygulattıkları imha politikası bu bağlaşıklığı ve yüzünü Sovyet Rusya’ya dönecek bir Demokratik Halk Cumhuriyeti’ni engellemeye yönelikti. Cinayetin amacı budur. Emri veren Mustafa Kemal, uygulayanlar ise Kazım Karabekir, Kayıkçılar Kahyası Yahya ve Topal Osman’dır.
TKP’nin Rumeli ve Anadolu halkları arasında bir karşılığı vardı. TKP’nin kuruluşuna giden yolda Anadolu’da örgütlenen Komünist gruplar işçiler, köylüler ve yoksul halklar tarafından destekleniyorlardı. Türkiye için tek doğru devrimci alternatifi ortaya koyan ve kitle desteği olan hareket TKP idi. ONBEŞLER bu nedenlerden dolayı katledildiler ve katilleri bilinmektedir.
ONBEŞLER’in neden ve kimler tarafından katledildiğini gizlemeye çalışanlar komünist olamazlar. Bırakın komünist olmayı devrimci-demokrat dahi olamazlar. Onlar Mustafa Suphi’lerden sonra TKP’nin başına musallat edilen ve TKP’yi 1973 ATILIM’ına kadar Kemalist politikaları ile ipotek altına alan Şefik Hüsnü ve o çizgideki devamcılarıdırlar. Adlarında “komünist” ibaresi olsa dahi onlar “Tekçi” anlayışın gizli ve açık savunucularıdırlar. Kürt halkına, Alevi, Ermeni, Rum, Musevi, Süryani ve Asuri Nasturi toplumlarına yok saymaktadırlar. Kimi dönemlerde TC Devleti’nin gel-gitli politikalarına uyum sağlayarak bazen Kürt ve Alevi dostu gözükmektedirler, ancak TC’nin taktikleri değiştiğinde tekrar ana hatlarına dönmektedirler. İlkesel olarak Türkiye’nin çok uluslu bir mozaik olmasına, eşit hakların egemen olmasına karşıdırlar.
ONBEŞLER’in partisi TKP bugün “Türkiye Federatif Sosyalist Cumhuriyeti” stratejik amacıyla mücadele ediyor. Ülkenin 100 yıllık emperyalist boyunduruk altında bulunmasına karşı “Anti-Emperyalist Demokratik Halk İktidarını” savunuyor. 100 yıldır Türkiye halklarını inim inim inleten “Türk-İslam Sentezine” karşı Türkiye İşçi Sınıfının Devrimci Güçleri ile Kürt Devrimci-Demokratik Özgürlük Hareketi’nin birleşik Devrim Cephesi’ni örüyor.
Günümüzde TKP, Mustafa Suphi ve yoldaşları tarafından geliştirilen programatik hedeflere dönmüştür. ONBEŞLER’in yarım kalan savaşımlarını utkuya ulaştırmak günümüz TKP kadrolarının varlık nedenidir. ONBEŞLER’in katledilmesinin hesabı bu şekilde sorulmuş olacaktır.
Türkiye Komünist Partisi
Merkez Komitesi
27 Ocak 2021