Türkiye Komünist Partisi bu toprakların en eski ama aynı zamanda en genç partisidir. Diğer tüm örgütlenmelerden ayırt edici temel farkı işçi sınıfı içinde örgütlenme konusunu temel alan olarak belirlemiş olmasıdır. Çünkü TKP, işçi sınıfının partisidir, onun öncü örgütüdür.
TKP, 98 yıllık savaş tarihi içinde çok sınavdan geçti, çok önemli kayıplar verdi, çok yoldaşımız toprağa düştü. İyi günleri oldu, zor günleri oldu. Birkaç kez tasfiye girişimi ile karşı karşıya kaldı. Ama her defasında tekrar ayağa kalkmasını bildi. Çünkü o işçi sınıfının partisidir ve işçi sınıfı var oldukça o da var olacaktır.
TKP’ye karşı girişilen her düzeyde tüm saldırılar ve yok etme denemeleri her zaman sınıf düşmanı merkezli olmuştur. Katliamların, cinayetlerin, suikastlerin, sürgünlerin ve tasfiye girişimlerinin arkasında her zaman burjuvazi, onun iktidari, polisi ve istihbaratı olmuştur. Bu kesindir. Başka açıklaması yoktur. Onun için parti içi ihanetin de tasfiye girişimlerinin de değerlendirilecek başka bir açısı veya “insani” yanları yoktur ve olamaz.
Partimize ihanet eden tüm kadrolar bugün burjuvazinin kucağındadır. Kimilerinin “Sol” söylemler içinde olmaları bu gerçeği değiştirmez. Çünkü o “Sol” söylemler burjuvazinin devletini, erkini hedef alan, onun sınırlarını zorlayan söylemler değildirler. Onların yaptıkları “sol” popülizmden başka hiç bir şey değildir.
TKP, burjuvazinin iktidarına karşı mücadele ederken Bilen yoldaşın buyruğu olan “Fabrikalar Kalemizdir” şiarından yola çıkıyor. Bugün MHP destekli AKP-SARAY Rejimini oylarıyla destekleyen kitlelerin ezici çoğunluğu işçi, emekçi, yoksul, işsiz ve emeklilerdir. “Dayanışma” adı altında parayla manipüle edilerek satın alınan bu oylar işçi sınıfının devrimci yumruğu olarak onlara iade edilecektir. Bunu başarmanın tek yolu vardır. Fabrikalarda, işçi yatağı semtlerde örgütlenmek.
Gençlik devrimci bir dinamizme sahiptir. Ancak işçi sınıfının savaş yolundan yürümediği ve mücadele etmediği sürece sonuç alamaz. Günümüz gençlik hareketlerinin temel sorunu burada yatmaktadır. Partimiz bu sorunu da çözecektir.
12 Eylül öncesi İlerici Kadınların örgütlenmesi işçi yatağı semtlerde çocuklara “süt kampanyaları” ile başlayan bir harekettir. Öğrenci ve aydın kadınların ilk adresleri emekçi kadınların örgütlenmesi olmuştur. Bu deney günümüzde kadın örgütlenmesinin de kırmızı çizgisidir.
Burjuvazinin ayaklarının altındaki halıyı çekip onu düşürecek tek güç işçi sınıfının öncülüğünde yükselecek birleşik devrimci halk direnişidir. TKP kadro ve örgütleri, tüm TKP’liler gece gündüz, yorulmadan, bıkmadan, usanmadan ve zafere olan inançları ile bu amaçla çalışıyorlar.
Türkiye Komünist Partisi
Merkez Komitesi
10 Eylül 2018