TKP’nin kuruluşundan itibaren düşmanı bellidir. Burjuvazi ve onun devleti. TKP bu düzene son vermek için bayrağını dalgalandırmaktadır.
Partimizin önderi Mustafa Suphi ve yoldaşlarının henüz kuruluşundan dört ay sonra katledilmesi bir başlangıçtı. 100 yıl oldu. O gün bugündür parti kadrolarımız hedeftedir. Binlerce kadromuz toprağa düştü.
TKP’den o kadar korkuyorlar ki kuruluşundan iki yıl sonra yasakladılar. Yasak 99 yıldır sürmektedir. Benzer adlarla partiler kurdurdular. Geleneklerinde var.
Partimizin 101. kuruluş yıl dönümünü karşılarken yeni hamlelerin hazırlıkları yürütülüyor. Bu savaş birden fazla cephede çok yönlü gelişiyor. Su uyur, düşman uyumaz. Ona uygun davranmak lazım.
Katliamlar, cinayetler, işkenceler, sürgünler, zindanlar işçi sınıfının politik öncü örgütünün savaşımını bugüne kadar durduramamıştır, bundan sonra da durduramayacaktır.
Türkiye büyük bir alt üst oluş ile karşı karşıyadır. Dünyanın hiç bir yerinde zorbaların diktatörlüklerini ilelebet sürdürebilmesi mümkün olmamıştır. Türkiye’de de sürmeyecektir.
Belirleyici olan faşist diktatörlük yıkıldıktan sonra ilerlenecek yoldur. TKP’nin önemi de buradadır.
TKP bugün Türkiye işçi sınıfının, Kürt halkının örgütlü mücadelesinin ortak eseri olan birleşik mücadelenin güçlendirilip geliştirilmesi için çalışıyor. Devrimci uyanış ve yığınların ayaklanması bu şekilde hazırlanıyor.
Mustafa Suphi ve yoldaşlarının belirlediği kızıl savaşım çizgisi, Bilen yoldaşın bizlere öğrettikleri, Deniz yoldaşın direngenliği, Selim yoldaşın gençliğin örgütlenmesinde ve Kürdistan’daki mücadele deneyi, Kadri yoldaşın likidasyona karşı partiyi yeniden örgütleme pratiği, TKP’nin bundan sonra gerçekleştireceklerinin teminatıdır.